3"Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse, o kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur." İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Mes'ûd: "...Kim Allah'a tevekkül ederse, o kendisine yeter..." kelâmını açıklarken: "Tevekkül eden kişi: «Allahım! Benim hacetimi giderir» diyen kişi değildir. Allah, kendisine her tevekkül eden kişinin üzüntüsünü gidermez veya istemediği şeyi üzerinden def etmez veya hacetini gidermez. Ancak Allah tevekkül eden kişinin günahlarını bağışlayıp sevabını çoğaltarak onu tevekkül etmeyene karşı üstün kılmıştır" dedi. "...Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir" kelâmı hakkında ise: "Allah tevekkül edene de, etmeyene de emrini yerine getirendir. Ancak tevekkül eden kişinin günahlarını bağışlar ve sevabını çoğaltır" dedi. "Allah, her şeye bir ölçü koymuştur..." kelâmını da: "Burada da kendisine varılan son, kastedilmektedir" şeklinde açıkladı. Saîd b. Mansûr ve Beyhakî Şuabu'l-İmân'da Mesrûk'tan bu yorumun aynısını bildirir. İbnu'l-Mübârek, Tayâlisî, Ahmed, Abd b. Humeyd, Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce, Ebû Ya'la, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin Ömer b. el-Hattâb'dan bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Eğer siz Allah'a hakkıyla tevekkül etseydiniz, Allah sabahleyin aç gidip akşam vakti tok dönen kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırırdı" buyurmuştur. İbn Merdûye'nin Hasan(-ı Basrî)'den bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kim kendi durumuna razı olur, kanaat eder ve Allah'a tevekkül ederse kimseden istemek zorunda kalmaz" buyurmuştur. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kim insanların içinde en güçlü kişi olmak isterse Allah'a tevekkül etsin. Kim insanlar içinde en zengin kişi olmak isterse Allah'ın elinde olana kendi elinde olandan daha fazla güvensin. Kim insanların içinde en üstün olmak isterse Allah'dan korksun." Ebû Dâvud, Tirmizî ve Hâkim'in İbn Mes'ûd'dan bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kime fakirlik isabet eder de onu halka arz ederse fakirliği giderilmez. Kime fakirlik isabet ederde onu Allah'a arz ederse umulur ki Allah er veya geç onun fakirliğini giderir" buyurmuştur. M. el-Evsat'ta Taberânî, ed-Duafâ'da İbn Hibbân, Ukaylî ve Şuabu'l- İmân'da Beyhakî'nin Ebu Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kim acıkır veya ihtiyaç sahibi olurda bunu insanlardan gizli tutup Allah'a arz ederse bu kişinin bir yıllık rızkını helalden vermek Allah'a hak olur" buyurmuştur. Ahmed'in Zühd'de bildirdiğine göre Vehb (b. Münebbih) der ki: Yüce Allah: "Kulum bana tevekkül ettiği zaman gökyüzü ve yeryüzü ona tuzaklar kursa bile ona onların arasından bir çıkış yolu açarım" buyurmaktadır. Abdullah b. Ahmed Zühd'e zevâidinde İbn Abbâs'tan bildirir: Yüce Allah, İsa'ya (aleyhisselam): "Beni hayatta tek meşgalen, âhiretin için de tek azığın kıl. Bana tevekkül et ki ben sana yeterim. Benden başkasını dost edinme, yoksa seni dostsuz bırakırım" diye vahyetmiştir. Ahmed Zühd'de Taberânî, Şuabu'l-İmân'da Beyhakî ve Kudâî'nin Ammâr b. Yâsir'den bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Öğüt olarak ölüm, zenginlik olarak imanda yakîn sahibi olmak ve meşguliyet olarak ibadet yeter" buyurmuştur. |
﴾ 3 ﴿