2

"Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sîzden daha iyi, kendini Allah'a veren, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bâkire eşler verebilir."

Abdurrezzâk, Buhâri ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs, Kişinin hanımına "Bana haramsın" demesi hakkında: "Kefaret verir" deyip: "Yemin olsun ki, Resûlüllah, sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir" âyetini okudu.

İbnu'l-Münzir, Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, Taberânî ve İbn Merdûyehin İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre bir adam gelip: "Hanımımı kendime haram kıldım" demesi üzerine İbn Abbâs: "Yalan söyledin. Hanımın sana haram değildir" dedikten sonra: "Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir" âyetini okudu ve: "Kefaretlerin en ağırı olan köle azad etmen gerekir" dedi.

Hâris b. Ebî Usâme'nin bildirdiğine göre Hazret-i Âişe şöyle dedi: Ebû Bekr, Mistah'a infakta bulunmayacağına yemin edince: "Allah şüphesiz size, yeminlerinizi kefâretle geri almanızı meşru kılmıştır. Allah sizin dostunuzdur. O, bilendir, Hakim'dir" âyeti nâzil oldu. Bunun üzerine Ebû Bekr yemin kefâreti verip Mistah'a nafaka vermeye devam etti.

İbnu'l-Münzir ve İbn Merdûye'nin Ali (b. Ebi Talha) vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs "Allah şüphesiz size, yeminlerinizi kefâretle geri almanızı meşru kılmıştır..." âyetini açıklarken şöyle dedi: "Yüce Allah Hazret-i Peygambere ve müminlere, Allah'ın haram kıldığı bir şeyi kendilerine haram kıldıkları zaman, on miskini yedirmek veya giydirmek ya da bir köle azad etmek suretiyle kefâret vermelerini emretmiştir. Boşama ise bu kapsama girmez."

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Meymûn b. Mihrân, "Allah şüphesiz size, yeminlerinizi kefâretle geri almanızı meşru kılmıştır..." kelâmını şöyle açıkladı: "Elinde olanı sana helal kıldığım halde sen neden haram sayıyorsun. Kendine haram kıldığın şeyin helal olması için kefâret vermeni emrettim. Her türlü yemin bu kapsama girer."

2 ﴿