6

"Ey Mü’minler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerîni yapan melekler vardır."

Abdurrezzâk, Firyâbi, Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, Hâkim ve el-Medhal'de Beyhaki, Ali b. Ebî Tâlib'in: "...Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun..." âyetini: "Nefislerinize ve ailenize hayrı öğretin ve terbiye ediniz" şeklinde açıkladığını bildirir.

İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun..." âyetini açıklarken şöyle dedi: "Allah'a itaat ediniz, Ona isyan etmekten sakının, ailenize zikri emrediniz. (Böyle yaparsanız) Allah sizi Cehennemden kurtarır."

Saîd b. Mansûr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Dahhâk: "Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden koruyun..." âyetini açıklarken: "Aileniz de kendilerini ateşten korusunlar" demiştir.

İbn Merdûye'nin Zeyd b. Eslem'den bildirdiğine göre Allah'ın Resûlü: "Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden koruyun..." âyetini okuyunca, sahabe: "Ey Allah'ın Resûlü! Ailemizi nasıl cehenemden koruruz?" diye sordular. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Onlara Allah'ın sevdiği şeyleri emredersiniz, Allah'ın kerih gördüklerinden de menedersiniz" buyurdu.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden koruyun..." kelâmını açıklarken: "Ailenizi terbiye ediniz" mânâsındadır" dedi.

Abd b. Humeyd'in Mücâhid'den bildirdiğine göre: "...ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun..." âyeti: "Ailenize Allah'tan korkmalarını tavsiye ediniz" mânâsındadır.

Abdurrezzâk ve Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde: "Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun..." âyetini açıklarken: "Onlara Allah'a itaat etmeyi emrediniz, Allah'a isyan etmekten sakındırın" demiştir.

İbnu'l-Münzir'in Abdulazîz b. Ebî Revvâd'dan bildirdiğine göre Hazret-i İsa (aleyhisselam) yerle gök arasında asılı duran bir dağa rastladı ve bu dağa çıkıp ağladı. Etrafındakiler onun bu durumuna şaşırmışlardı. Sonra etrafındakilerin yanına gidip: "Bu dağın hikayesi nedir?" diye sordu. Kendisine: "Bilmiyoruz, babalarımız zamanında da bu dağ aynı durumdaydı" cevabını verdiler. Hazret-i İsa (aleyhisselam): "Ey Rabbim! Bu dağa izin ver de bana hikayesini anlatsın" deyince, Allah dağa izin verdi ve dağ: "Yüce Allah «Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden koruyun» buyurunca ben Cehennemin yakıtı olmaktan korkup uçtum. Allah'ın beni bu konuda emniyette kılması için dua et" dedi. Hazret-i İsa (aleyhisselam) dua edince, Allah dağa eman verdi. Bunun üzerine dağ: "Şu an karar kıldım" deyip yere yerleşti.

İbn Ebi'd-Dünyâ ve el-Bukâ' ve'r-Rikka'da İbn Kudâme, Muhammed b. Hâşim'in şöyle dediğini bildirir: "Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden koruyun..." âyeti nâzil olunca Allah'ın Resûlü bu âyeti sahabeye okudu. Bu sırada Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında olan bir genç baygın bir şekilde yere yığıldı. Bunun üzerine Allah'ın Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem) gence acıyarak onun başını kucağına koydu. Allah'ın dilediği kadar bir süre geçtikten sonra genç gözlerini açıp başının Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) kucağında olduğunu görünce: "Anam babam sana feda olsun. Bu taşlar neye benzer?" diye sordu. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Başına gelen sana yetmiyor mu? Bu taşlardan biri Dünya dağlarından birine konsa, dağ erirdi. Her insan da bunlardan bir taş ve şeytan vardır" buyurdu.

Abdullah b. Ahmed, Zühd'ün zevâidinde Ebû İmrân el-Cevnî'nin şöyle dediğini bildirir: Bize bildirildiğine göre Cehennemin bekçileri on dokuz tanedir. Her birinin iki omuzu arasındaki mesafe yüz yıllık bir mesafe kadardır. Bu bekçilerin kalbinde merhamet yoktur ve onlar azab etmek için yaratılmışlardır. Bunlardan biri Cehenemlik olan birine bir darbe vurur ve başından ayağına kadar kendisini un ufak eder.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Ka'b(u'l-ahbâr) der ki: "Cehennem bekçilerinden birinin iki omuzu bir yıllık mesafe kadardır. Onların her birinin elinde iki taraflı bir demir çubuk vardır. O çubukla her seferinde yetmişbin kişiyi Cehenneme atmaktadır."

6 ﴿