7

"Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar. Rabbinî yücelt. Giydiklerini temiz tut. Kötü şeyleri terket. İyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma. Rabbin için sabret"

Tayâlisî, Abdurrezzâk, İbn Ebî Şeybe, Ahmed, Abd b. Humeyd, Buhârî, Müslim, Tirmizî, İbnu'd-Durays, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Merdûye, Ebû Nuaym Delâil'de ve Beyhakî Delâil'de Yahya b. Ebî Kesîr'den bildirir: Ebû Seleme b. Abdirrahman'a: "Kur'ân'dan ilk önce hangi sûre indirildi?" diye sorduğumda: "Müddessir Sûresi" karşılığını verdi. "Ama nazil olan ilk sûrenin Alak Sûresi olduğunu söylüyorlar" dediğimde şu karşılığı verdi: Ben de Câbir b. Abdillah'a senin sorduğunun aynısını sormuş ve aynı şeyi söylemiştim. Câbir de bana şöyle dedi: Sana Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) bize anlattığını anlatayım: "Hira mağarasında inzivaya çekildim. İnzivam bitince vadinin içine indim. Orada birileri bana seslendi. Sağıma baktığımda kimseyi görmedim. Soluma baktığımda kimseyi göremedim. Arkama baktığımda yine kimseyi göremedim. Başımı yukarıya kaldırdığımda ise Hira mağarasında bana gelen meleği gördüm. Yer ile gök arasında bir kürsüye oturmuştu. Onu bu şekilde görünce çok korktum ve hemen eve gelip: «Beni örtün! Beni örtün!» dedim.

Sonrasında bana: «Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar. Rabbini yücelt. Giydiklerini temiz tut. Kötü şeyleri terk et» ayetleri nazil oldu."

Taberânî ve İbn Merdûye -zayıf bir senedle- İbn Abbâs'tan bildirir: Velîd b. el-Muğîre, Kureyşlilere bir ziyafet verdi. Yeme işi bittikten sonra da Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) kastederek: "Bu adam hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sordu. Bazıları: "Büyücüdür" deyince, birileri: "Büyücü değildir" karşılığını verdi. Bazıları: "Kahindir" deyince, birileri: "Kahin değildir" karşılığını verdi. Bazıları: "Şâirdir" deyince, birileri: "Şair de değildir" karşılığını verdi. Sonra bazıları: "Bu getirdiği başkalarından öğrendiği etkileyici bir büyüdür" deyince Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hakkında bu sıfat üzerinde anlaştılar. Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) bundan haberi olunca çok üzüldü ve başını örtüp giysilerine büründü. Bunun üzerine Yüce Allah: "Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar. Rabbini yücelt. Giydiklerini temiz tut. Kötü şeyleri terket. İyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma. Rabbin için sabret" âyetlerini indirdi.

Hâkim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini: "Sana böylesi bir görev verildi. Kalk ve bu görevi yerine getir" şeklinde açıklamıştır.

Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbrâhim en-Nehaî: "Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar. Rabbini yücelt.

Giydiklerini temiz tut. Kötü şeyleri terket. iyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma. Rabbin için sabret" âyetlerini açıklarken şöyle demiştir: "Bu âyetler nazil olduğunda Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) sıkıntıdan kadife bir kumaş parçasıyla sarınmıştı. Bundan dolayı bu örtüyü atması ve harekete geçip insanları uyarması emredildi. Giydiklerini temiz tutmasından kasıt, günahlardan uzak durmasıdır. Terketmesi emredilen kötü şeyler de yine günahlardır. Bir iyilik yapacağı zaman bundan bir kazanç veya karşı taraftan karşılığında daha büyük bir iyilik beklememesi emredildi. Yapacağı iyiliği Allah rızası için yapması, yaptığı bu iyiliğin de karşılığını Yüce Allah verene kadar sabretmesi istenildi."

Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "Ey örtüye bürünen!" âyetini açıklarken: "Örtüden kasıt giysileridir" demiştir. "Kalk da uyar" âyetini açıklarken: "Rabbinin azabını, daha önceki topluluklara yaptığını, azabı ve intikamının ne kadar şiddetli olacağını anlat ve bu konuda insanları uyar, anlamındadır" demiştir. "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Kendini günahlardan arındır anlamındadır. Böylesi bir ifade de Arapların ifade şekillerinden biridir. Zira biri verdiği sözü yerine getirmediği zaman onun için: "Filan kişi giysileri pis biri" denirdi. Ancak verdiği sözü yerine getirip ifa eden kişi için: "Filan kişi giysileri temiz biri" derlerdi." "Kötü şeyleri terket" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Kâbe'nin yanında İsâf ve Nâile adında iki put vardı. Yanlarına gelen müşrikler bunlara yüz sürerlerdi. Yüce Allah bu âyetle Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) bu putlardan uzak durmasını emretmiştir." "İyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma" âyetini açıklarken de: "Dünyalık bir şey bekleyerek veya insanlardan karşılık beklentisi içine girerek birilerine bir şey verme, anlamındadır" demiştir.

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Ebû Mâlik: "Rabbini yücelt. Giydiklerini temiz tut. Kötü şeyleri terket" âyetlerini açıklarken şöyle demiştir: "Rabbinin büyüklüğünü duyur. Nefsini günahlardan temizle ve şeytan ile putlardan uzak dur."

İbn Merdûye, Ebû Hureyre'den bildirir: Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: " Resûlallah! Namaza nasıl başlayalım?" diye sorduğumda, Yüce Allah: "Rabbini yücelt" âyetini indirdi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza tekbîr ile başlamamızı söyledi.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Ey örtüye bürünen!" âyetini açıklarken: "Ey uyuyan kişi, anlamındadır" demiştir. "Giydiklerini temiz tut. Kötü şeyleri terket. İyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma" âyetlerini açıklarken de şöyle demiştir: "Giysilerin helal olmayan bir kazançtan olmasın. Putlardan uzak dur. Karşı taraftan daha büyüğünün beklentisi içine girerek bir iyilikte bulunma."

Firyâbî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Hâkim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Giysilerine günahı bulaştırma, anlamındadır. Arapların kullandıkları ifadelerdendir ki bu yönde: "Temiz giyimli biri" derler."

İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken: "İhanete bulaşma, hain biri olma, anlamındadır" demiştir.

Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbnu'l-Enbârî el-Vakfu ve'l-İbtidâ'da ve İbn Merdûye, İkrime'den bildirir: İbn Abbâs'a, "Giydiklerini temiz tut" âyeti sorulunca şu karşılığı verdi: "Giysini bir günahın veya bir ihanetin üzerine giyme, anlamındadır. Şâir Ğaylân b. Seleme'nin:

"Allah'a hamdolsun ki ne bir günahkârın giysisini giydim

Ne de bir ihanetin üzerine yüzümü peçeledim " dediğini işitmez misiniz?"

İbn Ebî Şeybe ve İbnu'l-Münzir, Saîd b. Cübeyr'den bildirir: Cahiliye döneminde hain olan kişiye: "Filan kişi giysisi pis olan biridir" derlerdi.

İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Ebû Rezîn: "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Amellerini salih ameller kıl, anlamındadır. Cahiliye döneminde iyi işlerde bulunan kişiler hakkında: "Filan kişi temiz giyimli biridir" derlerdi.

Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken: "Amellerini salih ameller kıl, anlamındadır" demiştir.

İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken: "Sen bir büyücü veya bir kahin değilsin. Müşriklerin bu yönde dediklerine kulak asma" demiştir.

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Giydiklerini temiz tut. Kötü şeyleri terket. İyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma. Rabbin için sabret" âyetlerini açıklarken şöyle demiştir: "Sen bir büyücü veya bir kahin değilsin. Müşriklerin bu yönde dediklerine kulak asma. Putlardan ve putperestlikten uzak dur. Daha büyük karşılık ve mükafatlar bekleyerek bir iyilikte bulunma. Bu yolda göreceğin eziyetlere de sabret."

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Ebû Mâlik: "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken: "Yüce Allah burada giydikleriyle onun nefsini kastetmiştir" demiştir.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken: "Bundan kasıt, üzerine giydiği giysiler değildir" demiştir.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken: "Ahlakını güzel ve temiz tut, anlamındadır" demiştir.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Muhammed b. Şîrîn: "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken: "Giysilerini su ile yıkayıp temizle, anlamındadır" demiştir.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Yezîd b. Mersed: "Giydiklerini temiz tut" âyetini açıklarken: "Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) üzerine koyunun döl kesesi atıldığı için giysilerini temizlemesi emredildi" demiştir.

Taberânî, Hâkim ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Mes'ûd, Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sûreyi okurken, "Kötü şeyleri terket" âyetini (.....) lafzıyla, Ra harfini esre ile okumuştur.

Hâkim ve İbn Merdûye, Câbir'den bildirir: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem), "Kötü şeyleri terket" âyetini (.....) lafzıyla, Ra harfini ötreli olarak okuduğunu işittim. Buradaki Rücz ifadesinden kasıt da putlardır.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî), "Kötü şeyleri terket" âyetini (.....) lafzıyla, Ra harfini ötreli olarak okur ve: "Buradaki Rücz ifadesinden kasıt da putlardır" derdi.

İbnu'l-Münzir, Hammâd'dan bildirir: Ubey'in mushafında, "İyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma" âyetini (.....) lafzıyla okudum.

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İkrime: "İyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Karşılığında daha fazlasının sana verilmesini bekleyerek birine bir şey verme, anlamındadır. Bu âyet Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) özel nazil olmuştur."

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Dahhâk: "İyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Karşılığında daha fazlasının sana verilmesini bekleyerek birine bir şey verme, anlamındadır. Bu âyet Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) özel olarak nazil olmuştur. Diğer Müslümanlara ise bu konuda bir yasaklama yoktur."

Taberânî ve Beyhakî'nin Sünen'de bildirdiğine göre İbn Abbâs: "İyiliği, daha fazlasını bekleyerek yapma" âyetini açıklarken: "Karşılığında daha fazlasının sana verilmesinin beklentisi içine girerek birine bir şey verme, anlamındadır" demiştir.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî) bu âyeti (.....) lafzıyla, Ra harfini cezm ile okumuş ve: "Amellerini çok görme, anlamındadır" demiştir.

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini açıklarken: "Hayırlı işler yapma konusunda seni zaafa düşürecek şekilde amellerini gözünde çok büyütme" demiştir.

İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini açıklarken: "Onları çok davet ettim, ancak karşılık vermediler, şeklinde düşünme ve onları davete devam et, anlamındadır" demiştir. "Rabbin için sabret" âyetini açıklarken de: "Bu yolda başına gelecekler konusunda sabır göster, anlamındadır" demiştir.

7 ﴿