6"O gön insanlar Âlemlerin Rabbinin huzurunda dururlar." Mâlik, Hennâd, Abd b. Humeyd, Buhârî, Müslim, Tirmizî, İbnu'l-Münzir ve İbn Merdûye'nin İbn Ömer'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "İnsanlar, âlemlerin Rabbinin huzurunda durdukları günde kişi kulaklarının yarısına kadar ter içinde gömülür" buyurmuştur. Taberânî, Ebu'ş-Şeyh, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî el-Ba's'da İbn Ömer'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), "O gün insanlar Âlemlerin Rabbinin huzurunda dururlar" âyetini okudu ve: "Okların torbada toplanması gibi Yüce Allah'ın sizi topladığı ve elli bin yıl boyunca yüzünüze bakmadığı zaman ne yapacaksınız?" buyurdu. Ebû Ya'lâ, İbn Hibbân ve İbn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar miktarı elli bin yıl olan bir günde yarım gün boyunca Alemlerin Rabbi olan Allah'ın huzurunda durdurulurlar. Ancak bu zaman müminler için batmaya yüz tutmuş Güneş'in batış süresi kadar kısa ve kolay olacaktır." İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Mes'ûd: "İnsanlar haşredildikleri zaman kırk yıl boyunca huzurda dururlar" demiştir. İbn Merdûye'nin İbn Mes'ûd'dan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar Alemlerin Rabbi olan Allah'ın huzurunda kırk yıl boyunca durup hesaplarının görülmesini beklerler. Hesaba çekilmenin sıkıntısıyla da boğazlarına kadar ter içinde kalırlar." Taberânî, İbn Ömer'den bildirir: Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: "Yâ Resûlallah! Kıyamet gününde insanlar Âlemlerin Rabbinin huzurunda ne kadar dururlar?" diye sorduğumda: "Bin yıl boyunca dururlar da kımıldamalarına izin verilmez" karşılığını verdi. Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Ka'b(u'l-ahbâr) bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: "İnsanlar üç yüz yıl boyunca ayakta dururlar da oturmalarına izin verilmez. Bu süre müminlere bir farz namazının kılınması kadar kısa gelir." Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: "İnsanlar üç yüz yıl boyunca huzurda dururlar. Ancak Yüce Allah böylesi bir süreyi müminler için yarım gün veya bir farz namazının kılınması kadar kısa tutar." İbn Merdûye, Huzeyfe'den bildirir: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kıyamet gününde insanlar üç yüz yıl kadar ayakta dururlar. Bu süre müminlere bir farz namazının kılınması kadar kısa gelir." İbn Merdûye, Ebû Hureyre'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), Beşîr el- Ğifâri'ye: "Gökten herhangi bir haber veya emir gelmeden insanların Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın huzurunda üç yüz yıl boyunca durdukları bir günde ne yapacaksın?" buyurunca, Beşîr: "Yâ Resûlallah! Böylesi bir günde yardım edecek olan yine Allah'tır" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Yatağına girdiğin zaman kıyametin ve hesap gününün şerrinden Allah'a sığın" buyurdu. İbnu'n-Neccâr Târih'te Ebû Hureyre'den bildirir: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) meclislerinde bulunan Beşîr adında biri vardı. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) üç gün boyunca onu meslislerinde göremedi. Daha sonra gördüğünde benzi sararmıştı. Ona: "Ey Beşîr! Yüzünün rengini bu şekilde değiştiren nedir?" diye sorunca, Beşîr: "Satın aldığım bir deve elimden kaçtı. Satın alırken de bu yönde herhangi bir şart koşmamıştım" dedi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kaçmayı adet edinmiş devenin bedelinden bir kısmı iade edilir" buyurdu ve: "Yüzünün renginin solması sadece bundan dolayı mıdır?" diye sordu. Beşir: "Sadece bundan dolayı" karşılığını verince, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): "Peki, miktarı elli bin yıl olan bir günde insanların Âlemlerin Rabbinin huzurunda durdukları bir günde halin ne olacak?" buyurdu. |
﴾ 6 ﴿