19

"Doğrusu bu, önceki sahıfelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır."

Bezzâr, İbnu'l-Münzir, Hâkim ve İbn Merdûye, İbn Abbâs'tan bildirir: "Doğrusu bu, önceki sahifelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır" âyetleri nazil olduğu zaman, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Bütün bu anlatılanlar İbrahim ile Mûsa'nın sahifelerinde vardı" buyurdu.

Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Doğrusu bu, önceki sahifelerde vardır" âyetini açıklarken: "Bu sûre İbrahim ile Mûsa'nın sahifelerinden alınmıştır" demiştir. Saîd b. Mansûr'un lafzı: "Bu sûre İbrahim ile Mûsa'nın sahifelerinde vardır" şeklindedir. İbn Merdûye'nin lafzında ise şöyledir: "Bu sûre ile "Ve çok vefakâr İbrahim'in sahifelerinde" âyetinden sûrenin sonuna kadar olanlar, İbrahim'in ve Mûsa'nın sahifelerinde vardı."

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: "Bu sûre İbrahim ile Mûsa'nın sahifelerinde Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) indirildiği şekliyle vardı" demiştir.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebu'l-Âliye: "Doğrusu bu, önceki sahifelerde vardır" âyetini açıklarken: "Bu sûrede anlatılanlar önceki sahifelerde bulunuyordu" demiştir.

Abdurrezzâk, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "Doğrusu bu, önceki sahifelerde vardır" âyetini açıklarken: "Yüce Allah'ın bu sûrede anlattıkları önceki sahifelerde bulunuyordu" demiştir.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "Doğrusu bu, önceki sahifelerde vardır" âyetini açıklarken: "İşittiğiniz gibi Yüce Allah'ın kitapları ard arda inmiştir. Ancak en sonuncusu (Kur'ân) öncekilerden daha hayırlı ve kalıcıdır" demiştir.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Zeyd: "Doğrusu bu, önceki sahifelerde vardır" âyetini açıklarken: "Önceki sahifelerde âhiretin dünyadan daha hayırlı olduğu ifade edilmiştir" demiştir.

Firyâbî, Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İkrime: "Doğrusu bu, önceki sahifelerde vardır" âyetini açıklarken: "Bu sûredeki âyetler, önceki sahifelerde bulunuyordu" demiştir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "Doğrusu bu, önceki sahifelerde vardır" âyetini açıklarken: "Bu anlatılanlar, Yüce Allah'ın indirdiği tüm kitaplarda vardır" demiştir.

Abd b. Humeyd, İbn Merdûye ve İbn Asâkir, Ebû Zer'den bildirir: " Resûlallah! Yüce Allah kaç kitap indirdi?"diye sorduğumda: "Yüz dört kitap indirdi. Şit'e elli sahife, İdris'e otuz sahife, İbrahim'e on sahife ve Mûsa'ya Tevrat'tan önce on sahife indirdi. Ayrıca Tevrat, İncil, Zebûr ve Furkân (Kur'ân)'ı da indirdi" buyurdu. " Resûlallah! İbrahim'e indirilen sahifelerde ne vardı?" diye sorduğumda, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Bu sahifeler bütünüyle ibretli örneklerdi. Örneğin; Ey saltanat sahibi, sınanan ve mağrur olan kral! Ben seni dünyalıkları biriktirip yığman için göndermiş değilim! Ben seni mazlumun hakkını alman ve bana dua etmesine gerek bırakmayasın diye gönderdim. Zira kafir de olsa mazlum olan birinin duasını geri çevirmem... Akıllı olan birinin de aklı başında iken zamanını üçe ayırması gerekir. Bunun bir bölümünde Rabbine yönetip dua etsin. Diğer bölümünde kendi kendini hesapa çekip neler yaptığını düşünsün. Kalan zamanında ise helal yoldan ihtiyaçlarını gidersin. Zira bu son zamanda yaptıkları diğer iki zamanda yapacakları için bir destektir. Kalbin gereği gibi Allah'a yönelmesi ve başka şeylerle meşgul olmaması için gereklidir... Akıllı olan kişinin yaşadığı zaman konusunda basiretli olması, kendi işine bakması ve diline sahip olması gerekir. Zira sözlerini de amellerinden sayan kişi kendisini ilgilendiren konular dışında az konuşur... Akıllı olan birinin ya geçimini sağlamak için çalışma, ya ölümden sonrası için azık hazırlama ya da haram olmayan lezzetleri tatma olmak üzere sadece üç şeyle uğraşması gerekir."

Ben: " Resûlallah! Mûsa'ya indirilen sahifelerde ne vardı?" diye sorduğumda, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Bütünüyle ibretli sözlerdi. Örneğin: Ölümü görüp de ona inandığı halde hâlâ sevinene şaşarım. Cehennem ateşine inandığı halde hâlâ gülene şaşarım! Dünyayı ve hayatın insanlara cilvelerini gördüğü halde hâlâ kendinden emin olanlara şaşarım! Kadere inandığı halde çabalayıp durana şaşarını! Hesap gününe inandığı halde hâlâ bu yönde amel etmeyene şaşarım!" Ben: " Resûlallah! Yüce Allah sana, İbrahim ile Mûsa'nın sahifelerinde bulunanlardan bir şey indirdi mi?" diye sorduğumda, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): "Evet, indirdi" buyurdu ve: "Doğrusu kurtuluşa ermiştir temizlenen ve Rabbinin adını anıp namaz kılan. Ama sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa âhiret daha hayırlı daha devamlıdır. Doğrusu bu, önceki sahifelerde, ibrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır" âyetlerini okudu.

19 ﴿