7

Allah kalplerini ve kulaklarını mühürledi. Gözlerinin üzerinde de perde vardır. Onlar için acıklı bir azap vardır.

"Allah kalplerini mühürledi". Âyette geçen hatm mühürlemek demektir. Kalp ise bir parça donuk kan demektir. Yüreğe yerleşmiştir. O nefsin evi ve aklın meskenidir. Kalp denmesi dönekliğindendir. Ona bedenin özü de denilmiştir. Özellikle oranın mühürlenmesi anlama merkezi olmasından dolayıdır.

"Kulaklarını". Âyette kulak tekil olarak geçmişse de kulakları kastedilmiştir. Müfret lafızla zikredilmişse de manası çoğuldur. Tekil çoğul yerine geçmiştir. Bunun bir benzeri de şu ayettir:

"Sonra sizi analarınızın karınlarından çocuk olarak çıkarır.” (Hac: 5) Çocuklar olarak demektir.

Bu hususta şöyle bir şiir göstermişlerdir:

Yarı karın yiyerek yaşayın,

Çünkü zamanınız kıtlık zamanıdır.

Yani karınlarınız demektir. Bu görüş Ebû Ubeyde ile Zeccâc’a aittir.

Bunda başka bir izah daha vardır, şöyle ki, Araplar sem’ kelimesini masdar gibi kullanırlar, masdar da tekil olarak kullanılır, meselâ yu’cibüni hadisüküm ve yucibüni darbuküm sözünde olduğu gibi. Basar ile kalb ise bu gibi manalarda masdar yerinde kullanılmaz. Bunu Zeccâc ile İbn Kasım söylemiştir. Amr b. As ile İbn Ebi Able ve alâ esmaihim şeklinde çoğul okumuşlardır.

"Gözlerinin üzerinde perde vardır". Âyette geçen gişâve örtü, kapak manasınadır.

Ferrâ’ şöyle demiştir: Kureyş ile Arapların çoğu ğaynin kesresi ile ğişave okurlar. Ukl kabilesi ise ğaynin zammesi ile ğüşave okur. Bazı Araplar da fetha ile ğaşave okurlar ki, sanırım onlar Rebia kabilesidir. Mufaddal, Âsım’dan ğişaveten şeklinde nasb ile okumuştur ki, gözlerinin üzerine perde çekti demek olur. Azap ise sürekli acı veren şeydir. Maün azbün denir ki, boğazdan hızlı geçen tatlı su demektir.

7 ﴿