13

Onlara: İnsanlar iman ettiği gibi siz de iman edin, denildiği zaman:

"Beyinsizlerin iman ettiği gibi biz de mi iman ederiz?” derler. Bilin ki, onlar beyinsizlerin ta kendileridir, ancak bilmezler.

"Onlara: İman edin denildiği zaman":

Bunların kim oldukları hususunda iki görüş vardır:

Birincisi: Bunlar Yahudilerdir, bunu İbn Abbâs ile Mukâtil, demişlerdir.

İkincisi: Münafıklardır, bunu da Mücâhid ile İbn Zeyd, demişlerdir. Diyenler hakkında da iki görüş vardır:

Birincisi: Bunlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabıdır, bunu İbn Abbâs demiş ve ashaptan isim vermemiştir.

İkincisi: Bunlar belli kimselerdir, meselâ Sa’d b. Muaz, Ebû Lübabe, Esiyd gibi, bunu da Mukâtil, demiştir.

Davet edildikleri iman hakkında da iki görüş vardır:

Birincisi: Peygamberi tasdik etmektir, bu; onların Yahudiler olduğunu söyleyenlerin görüşüdür.

İkincisi: Bu açıkça söylediklerinin gereğini yapmaktır, bu da onların münafıklar olduğunu söyleyenlerin görüşüdür.

Burada "insanlar"dan kimlerin kastedildiği hususunda da üç görüş vardır:

Birincisi: Bütün ashaptır, bunu İbn Abbâs demiştir.

İkincisi: Abdullah b. Selam ile onunla beraber iman eden Yahudilerdir.

Üçüncüsü: Muaz b. Cebel, Sa’d b. Muaz, Esiyd b. Hudayr ve ensarın ileri gelenleridir. Kelbî bunları saymıştır.

Beyinsizlerle kimlerin kastedildiği hususunda da üç görüş vardır:

Birincisi: Bütün ashaptır, bunu İbn Abbâs söylemiştir.

İkincisi: Kadınlar ve çocuklardır, bunu da Hasen söylemiştir.

Üçüncüsü: İbn Selam ve arkadaşlarıdır, bunu da Mukâtil demiştir.

Beyinsiz olduklarını iddia ettikleri kimselerin gaybe imanlarından da neyi kastettikleri hususunda da üç görüş vardır:

Birincisi: Onlar İslâm dinini kastettiler, bunu İbn Abbâs ile Süddi demişlerdir.

İkincisi: Öldükten sonra dirilmeyi ve ceza görmeyi kastetmişlerdir, bunu da Mücâhid demiştir.

Üçüncüsü: Sonunu düşünmeden her iki fırkaya düşmanca davranmayı kastetmişlerdir. Bu ve bundan önceki yorum, onların münahklar olduğuna göredir. Birincisi de onların Yahudiler olduğuna göredir.

İbn Kuteybe şöyle demiştir: Beyinsizler cahiller demektir, o yüzden müstehcenliğe cahillik denir.

Zeccâc da şöyle demiştir: Âyette geçen sefahet akıl eksikliğidir. Bu yüzden ince ve eski kumaşa sefih denir. Teseffehe de rüzgarın ağacı sallaması manasınadır. Şair şöyle demiştir:

Kadınlar yere dikilen mızrakların üst kısmını

Rüzgarların salladığı kargılar gibi salınarak yürüdüler.

"Ancak bilmezler":

Mukâtil: Beyinsiz olduklarını bilmezler demiştir.

13 ﴿