22

O ki, yeryüzünü size döşek, göğü de bina kıldı. Gökten bir su indirdi de onunla meyvelerden sizin için rızık çıkardı, öyleyse bilip dururken Allah’a eşler koşmayın.

"O Rab ki, yeryüzünü size döşek kıldı": Yere Arapça’da arz denmesi, genişliğinden dolayıdır. Çünkü erizatül karhatü denir ki, yara genişledi, açıldı manasınadır. Göğün altında olmasından da böyle denildiği söylenmiştir. Aşağıdaki her şeye arz denir. İnsanların onu ayakları ile çiğnemesinden dolayı böyle denildiği de söylenmiştir. Ğöğe de sema denmesi yüksekliğindendir.

Zeccâc: Yerden yüksek her şeye bina derler, demiştir.

İbn Abbâs da: Burada bina tavan manasınadır, demiştir.

"Gökten su indirdi": Yani buluttan demektir.

Su da yağmur demektir.

"Allah’a eşler koşmayın": Ortaklar ve benzerler demektir. Nid ve endad eş ve benzer demektir.

Eşlerden ne kastedildiği hususunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Putlardır ki, bunu İbn Zeyd demiştir.

İkincisi: Allah'a isyan ederek itâat ettikleri adamlardır, bunu da Süddi demiştir.

"Bilerek": Bunda da altı görüş vardır:

Birincisi: O’nun göğü yarattığını, su indirdiğini ve âyette açıkladığı şeyleri yaptığını bildiğiniz halde demektir. Bu mana İbn Abbâs, Kata de ve Mukâtil’den rivayet edilmiştir.

İkincisi: Kitaplarınız Tevrat ve İncil’de böyle olmadığını bildiğiniz halde. Bu da İbn Abbâs’tan rivayet edilmiştir. Bu mana hitabın ehl-i kitaba olması durumunda uygun olur.

Üçüncüsü: O’nun benzeri olmadığını bildiğiniz halde, bunu da Mücâhid demiştir.

Dördüncüsü: Burada bilmek akıl etmek manasınadır, bunu da İbn Kuteybe söylemiştir.

Beşincisi: Bu dediklerini O’ndan başka kimsenin yapmaya gücünün yetmeyeceğini bildiğiniz halde demektir. Bunu da şeyhimiz Ali b. Ubeydullah demiştir.

Altıncısı: taştan yapıldığım bildiğiniz halde demektir.

Bunu da Şeyh Ebû Muhammed b. el - Haşşab'tan işittim.

22 ﴿