38

Biz de: Hepiniz oradan inin; eğer size Ben'den bir hidayet gelir de kim benim hidâyetime tabi olursa, onlara korku yoktur ve onlar üzülecek de değillerdir, dedik.

Daha önce geçen inmenin tekrar edilmesinde iki görüş vardır:

Birincisi: Tekrar edilmiştir, çünkü Âdem iki kere indirilmiştir: Birincisi cennetten göğe, İkincisi de gökten yere. Bu âyette zikredilen bunlardan hangisidir? Bunda da iki görüş vardır.

İkincisi: İniş tekit için tekrar edilmiştir.

İmma:

Zeccâc şöyle demiştir: İn ceza edatıdır, ona mîm ilâve edilmiştir. Aslı ayrı olarak in + ma’dır, ancak idgam edilmiştir. İn’e ma ilâve edilirse fi’le şeddeli veya şeddesiz nun gerekir. Nun niçin gerekir, çünkü ma tekit için gelmiştir, nun da tekit için gelmiştir. Nitekim kasemde de lâm’dan sonra mutlaka nun gelir: Vallahi letefalenne denildiği gibi. Cezanın cevabı da fe’dir.

Buradaki iki hidâyetten de ne kastedildiği hususunda iki görüş vardır:

Birincisi: O Resûlüllah'tır, bunu İbn Abbâs ile Mukâtil demişlerdir.

İkincisi: Kitaptır, bunu da bazı müfessirler aktarmışlardır.

"Fela havfun aleyhim (onlara korku yoktur)": Ya’kûb fe’nin fethası ile tenvinsiz olarak felahavfe okumuştur. İbn Muhaysın ise fe’nin zammesi ile tenvinsiz okumuştur.

Mana şöyledir: Onlara ileride azap korkusu yoktur, onlar ölüm anında da üzülmezler. Korku gelecek bir şey için, üzüntü de geçmiş bir şeyden dolayı olur.

38 ﴿