48

O günden sakının ki, o gün kimse kimseden hiçbir şey ödemez; ondan şefaat kabul olunmaz ve bir fidye alınmaz ve onlara yardım da edilmez.

Zeccâc şöyle demiştir: Yahudiler peygamber atalarının kıyamet gününde kendilerine yardım edeceklerini iddia ederlerdi; Allah da bu âyetle onların ümitlerini kırdı.

O günden sakının ki: Burada söylenmemiş kelime vardır, takdiri: O günün azabından veya o günde olacak şeylerden sakının demektir. O gün de kıyamet günüdür. Teczi ödemek manasınadır.

İbn Kuteybe şöyle demiştir: Cezel emre anni yeczi denir ki, benim yerime yaptı demektir. Eczeeni yücziüni de aynı manayadır.

Kimse kimseden (nefis nefisten): Buradaki nefisten maksat, kâfir nefistir, buna göre genel zikredilmiş, özel kastedilmiş olur.

Ondan şefaat kabul olunmaz: İbn Kesir te ile tukbelu okumuş, diğerleri ye ile okumuşlardır. Ancak Katâde yenin fethası ile şefaat kelimesini mensûb okumuştur ki, işi yapan Allahü teâlâ olsun.

Ebû Ali de şöyle demiştir: Te ile okuyanların gerekçesi şudur: Çünkü bu fi’le isnat edilen şey (fail) müennestir, bundan da fi’lin de müennes olması lâzım gelir. Ye ile okuyanların gerekçesi de şudur: Çünkü fi’lin isnat edildiği isim gerçek müennes değildir, manevidir, nitekim va’z ve mevize kelimeleri de aynı manayadır. Âyette söylenmemiş kelimeler vardır, takdiri (açılımı) şöyledir: Ondan o günde şefaat kabul olunmaz. Şefaat şef kelimesinden alınmıştır ki, tek değil de çift demektir. Çünkü şefaat edenin isteği ile şefaat edilenin isteği çift hale gelmiş olur.

Âyette geçen adi kelimesi fidye manasınadır, çünkü o fidye verilenin dengi, muadilidir. Dilciler, adi ile idl'in aynı manaya mı yoksa farklı mı olduğunda ihtilaf etmişlerdir;

Ferrâ’ şöyle demiştir: adi bir şeye cinsinin dışından denk olana, idi de cinsinden denk olana denir, misi manasınadır, meselâ başka cinsten kıymeti kastedilirse, benim yanımda kölenin adli (dengi) vardır, cinsinden kıymeti kastedilirse idli vardır, denir. Zeccâc da Basralılardan adi ile idlin denk ve aynı manaya olduğunu söylemişlerdir; cinsinden olup olmadığına bakmamışlardır.

Yardım da edilmezler: Yani Allah’ın azabından men olunmazlar, demektir.

48 ﴿