54

Hani Mûsa, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim, şüphesiz siz buzağıyı ilâh edinmekle kendi nefislerinize haksızlık ettiniz. Öyleyse Yaradan’ımza Tevbe ediniz ve kendi nefislerinizi öldürünüz. İşte bu, Yaradan’ınız katında sizin için daha hayırlıdır. Allah da Tevbenizi kabul etti. Şüphesiz O, evet O, Tevbeleri çok kabul eden, çok merhamet edendir.

Kavim: Erkekler topluluğuna denir, kadınlarınkine denmez. Allahü teâlâ şöyle demiştir:

"Bir kavim bir kavimle alay etmesin, belki onlar kendilerinden daha hayırlıdır, kadınlar da kadınlarla alay etmesin.” (Hucurat: 11) Şair Züheyr de şöyle demiştir:

Bilmiyorum, belki ileride bilirim,

Hısn’ın âl'i kavim midir yoksa kadınlar mıdır?

Onlara kavim denmesi, işleri yerine getirmelerinden dolayıdır.

"Fe tûbû ilâ bari-iküm":

Ebû Ali şöyle demiştir: İbn Kesir, Nâfi, Âsım, İbn Âmir, Hamze ve Kisâi bariiküm’deki hemzeyi kesre ile okurlardı, yutmazlardı, hafif de söylemezlerdi. Yezidi ile Abdülvaris de Ebû Amr’dan, hemzenin cezmi ile bari’küm şeklinde rivayet etmişlerdir. Ondan Abbas b. Fadl da müsakkal olmayan hemze ile rivayet etmiştir.

Sibeveyh şöyle derdi: Ebû Amr bariiküm, ye’murukum gibi harekelerin arka arkaya geldiği benzer kelimelerdeki hemzeyi çalar, yutardı; o nedenle işitenler sakin okudu sanırlardı, halbuki sakin okumazdı. Bari Halik (Yaradan) manasınadır. Nefislerinizi öldürün: Bazınız bazılarınızı öldürsün demektir, bunu İbn Abbâs ile Mücâhid demişlerdir.

Bununla kime hitap edildiği hususunda üç görüş halinde ihtilaf edilmiştir:

Birincisi: Bu herkese hitaptır, bunu Süddi şeyhlerinden nakletmiştir.

İkincisi: Buzağıya tapmayanlara, tapanları öldürmeleri için hitaptır, bunu da Mukâtil demiştir.

Üçüncüsü: Yalnız tapanlara hitaptır; birbirlerini öldürmeleri emredildi, bunu da Ebû Süleyman Dımeşkî demiştir.

Zaliküm’deki za işaretinde iki görüş vardır:

Birincisi: öldürmeye râcîdir.

İkincisi: Tevbeye râcîdir.

Bu Kıssalarına İşaret

İbn Abbâs şöyle demiştir: Mûsa:

"Babalar oğullarını, kardeş kardeşi nasıl öldürür?” dedi, bunun üzerine üzerlerine karanlık indirildi, birbirlerini görmediler.

"Tevbemizin kabul işareti nedir?” dediler, o da: Sİlâhın kalkması, öldürmemesi ve karanlığın def olmasıdır, dedi. Onlar da öldürdüler, nihayet suya daldılar ve çocuklar: Ey Mûsa, bizi affet, bizi affet diye çağrıştılar. Mûsa ağladı, sİlâh kalktı, karanlık def oldu.

Mücâhid şöyle demiştir: Ölü sayısı yetmiş bine çıktı.

Katâde de şöyle demiştir: Öldürme ölen için şehitlik, kalan için de Tevbe sayıldı.

54 ﴿