88

Kalplerimiz perdelidir, dediler. Bilakis küfürleri yüzünden Allah onlara lânet etmiştir. Ne kadar da az iman ediyorlar.

"Kalplerimiz perdelidir (kulûbuna gulf), dediler": Cumhûr-ı kurra lâm’ın sükunu ile okudular, içlerinde Hasen’in de olduğu bir grup ile İbn Muhaysın da zammı ile okudular.

Zeccâc da şöyle demiştir: Kim lâm’ın sükunu ile ğulf okursa manası, kılıflıdır, demektir. Sanki onlar kalplerimiz kapların içindedir demiş olurlar. Kim de “Lâm” ın zammı ile ğuluf okursa o da ğilafın çoğuludur, sanki, kalplerimiz ilimlerin kaplarıdır demiş olurlar. İlimlerin kapları olduğu halde neden anlamıyorlar? Birinciye göre ondan (Mûsa’nın sözünden) yüz çevirdiklerini kastediyorlar, sanki bir şey anlamıyoruz, diyorlar. İkinciye göre de, eğer sözün hak olsa idi onu kalplerimiz kabul ederdi, diyorlar.

Ne de az iman ediyorlar: Bunda da beş görüş vardır:

Birincisi: Onlardan iman edenler azdır, bunu İbn Abbâs ile Katâde demişlerdir.

İkincisi:

Mana şöyledir: İnandıkları şey azdır. Ma’mer de şöyle demiştir: Ellerindeki şeylerin azına iman eder, çoğunu inkâr ederler.

Üçüncüsü:

Mana şöyledir: Ne aza ne de çoğa iman ederler. Bunu da İbn Enbari demiştir. Ve şöyle demiştir: Bu, Arapların şu sözleri gibidir: Kallema raeytü misle hazerrecüli (bu adam gibisini az gördüm) derler ki, onun gibisini görmedim demektir.

Dördüncüsü: Az bir zaman iman ederler, meselâ şu âyette olduğu gibi: Mü’minlere indirilen şeylere gündüz boyu iman edin. (Al-i İmran: 72) Bunu da İbn Enbari demiştir.

Beşincisi:

Mana şöyledir: Onların imanları azdır, bunu da İbn Cerir Taberî zikretmiştir.

"Ma” edatı ise içine her şeyi alır, sonra arkasından bir şey zikredilerek geneli tahsis eder.

88 ﴿