98Kim Allah’a, meleklerine, Cebrâil’e ve Mikâil'e düşman olursa, bunda şüphe yoktur ki, Allah da o kâfirlerin düşmanıdır. "De ki: Kim Cebrâil’e düşman olursa": İbn Abbâs şöyle demiştir: Yahudiler Peygamber’e gelip: "Meleklerden sana kim geliyor?” dediler. O da: Cebrâil, dedi. Bunun üzerine: O savaş ve vuruşma emri getirir, o bizim düşmanmızdır, dediler. Bunun üzerine bu ve arkasındaki âyetler indi. Cibrîl kelimesi üzerinde de on bir lügat vardır: Birincisi: Cimin ve ranın kesri ile ve hemzesiz olarak Cibrîl’dir. Bu Hicazlıların lügatidir. İbn Âmir ile Ebû Amr böyle okumuşlardır. Varaka b. Nevfel de şöyle demiştir: Mikâille beraber Cibrîl ona Göğüsleri açacak inen vahiyler getirir. İmran b. Hattan da şöyle demiştir: Ruh Cibrîl onların arasındadır, onun dengi yoktur, Cibrîl Allah katında güvenilir melektir. Hassan b. Sabit de şöyle demiştir: Allah'ın elçisi Cebril aramızdadır, Ruhu’l - Küds’ün de dengi yoktur. İkincisi: Cimin fethi, ranın kesri ile arkasından sakin ye ve hemzesiz olarak Cebril’dir, fa’lil veznindedir. Hasen Basri, İbn Kesir ve İbn Muhaysın böyle okumuşlardır. Ferrâ’ şöyle demiştir: Bu benim hoşuma gitmiyor, çünkü Arapçada fa’lil vezni yoktur, Ama Hasen’in de bunu doğru bildiği için okuduğunu sanıyorum, çünkü o yabancı bir isimdir. Üçüncüsü: Cimin ve ranın fethi, arkasından meksur hemze ile Cebreîl’dir, Cebreîl (ayın ile) veznenidedir. A'meş, Hamze ve Kisâi böyle okumuşlardır. Ferrâ’ şöyle demiştir: Bu Temim, Kays ve Necidlilerin çoğunun lügatidir. Zeccâc da şöyle demiştir: Bu lügatlerin en kalitelisidir. Cerir şöyle demiştir: Haça taptılar, Muhammed’i, Cebreîl’i Ve Mikâil’i adam akıllı yalanladılar. Dördüncüsü: Cimin ve ranın fethi, ra ve “Lâm” ın arasında kesreli ve medsiz hemze ile Cebreil’dir, Cebreil (ayınla) veznindedir, bunu da Ebû Bekir, Âsım’dan rivayet etmiştir. Beşincisi: Cimin fethi, hemzenin kesri ve şeddeli lâm ile Cebreill’dir, bu da Eban’ın Âsım ile Yahaya b. Ya’mur’den rivayet ettiği kıraattir. Altıncısı: Meksur hemze, arkasından ya ve elif ile Cebrâil’dir. Yedincisi: Eliften sonra iki ye ile yazılan, birinci ye kesre ile gelen Cebrayîl’dir. Sekizincisi: Cimin fethi ve “Lâm” ın yerine nunla Cebrîn’dir. Dokuzuncusu: Cimin ve nunun kesri ile Cibrîn’dir. Ferrâ’, bu, Esed oğullarının şivesidir, demiştir. Ben şeyhimiz Ebû Mansur el - Lügavi’den, İbn Enbari’den rivayetle Cibrîl kelimesi üzerinde bu dokuz lügati okudum, hepsini anlattı. İbn Enbari, "er - Reddü alâ men Halefe Mushafe Osmane” kitabında şöyle demiştir: (Onuncusu:) Cebrâil, cimin fethi, elifle meksur hemze ile ve arkasından ye'sizdir. (Onbirincisi:) Cebreîn de cimin fethi, meksur hemze ile ve arkasından ye ve nun iledir. Mikâil’e gelince onda da beş lügat vardır: Birincisi: Mifal vezninde hemzesiz olarak Mîkal’dir, bu da Hicazlıların lügatidir. Ebû Amr ve Hafs da Âsım’dan rivayetle böyle okumuşlardır. İkincisi: Hemzeden sonra sanki ye ile Mîkail’dir, bu da Temim ile Kays’in lügatidir. Necidlilerin çoğu da böyle okurlar. İbn Âmir, İbn Kesir, Hamze, Kisâi ve Ebû Bekir de Âsım'dan rivayetle böyle okumuşlardır. Üçüncüsü: Elifden sonra meksur hemze ile ye’siz olarak Mikâil’dir, Nâfi, İbn Şenbuz ve İbn Sabah hepsi Kunbul’dan naklen böyle okumuşlardır. Dördüncüsü: Mîkeil (ayınla) vezninde Mîkeil’dir, İbn Muhaysın da böyle okumuştur. Beşincisi: Hemze, eliften sonra ye ve nun ile Mikam’dir, İbn Enbari böyle demiştir. Kisâi de şöyle demiştir: Cibrîl ile Mikâil Arapların bilmediği iki isimdir, bunlar gelince onları Araplaştırdılar. İbn Abbâs: Cibrîl ve Mikâil, Abdullah ve Abdurrahman gibidir, demiş "îl "in Allah’ın adı, meleğin isminin da Ceb ve Mika olduğunu söylemiştir. İkrime de: Cibrîl’in manası Abdullah, Mikâil’in manası da Ubeydullah’tır, demiştir. Cibrîl ve Mikâil meleklere dahildir, ancak şereflerinden dolayı isimleri tekrar edilmiştir. "O iki cennette meyveler; hurma ve nar vardır” (Rahman: 68) âyetinde olduğu gibi. Neden: Allah kâfirlere düşmandır, demiş de, onlara düşmandır, dememiştir; onların bu düşmanlık sebebiyle kâfir olduklarını göstermek içindir. |
﴾ 98 ﴿