120Ne Yahudiler, ne de Hırıstiyanlar dinlerine tabi olmadıkça senden razı olmazlar. De ki: Gerçekten Allah’ın doğru yolu, doğru yolun ta kendisidir. Sana gelen ilimden sonra eğer onların keyiflerine tabi olursan, sana, Allah’tan ne bir veli, ne de bir yardımcı vardır. "Ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar senden razı olurlar": İniş sebebi hakkında üç görüş vardır: Birincisi: Medine Yahudileri ile Necran Hıristiyanları Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in kendi kıblelerine dönerek namaz kılmasını temenni ederlerdi, kıble Ka’be’ye çevrilince bundan ümitlerini kestiler. İşte âyet bunun üzerine indi. Bunu İbn Abbâs demiştir. İkincisi: Onlar onu kendi dinlerine davet ettiler, bunun üzerine indi, bunu da Mukâtil demiştir. Üçüncüsü: Onlar ondan banş ister ve eğer barışırsa kendilerine katılır umut ederlerdi, işte âyet bunun üzerine indi. Bü manayı da Zeccâc, demiştir. Zeccâc şöyle demiştir: Millet lügatte usul ve yol manasınadır. İbn Abbâs: Burada Allah’ın doğru yolu İslâm’dır, demiştir. Ona gelen ilim hakkında dört görüş vardır: Birincisi: Kıbleye dönmektir, bunu İbn Abbâs demiştir. İkincisi: Allah’ın dininin İslâm olduğunun açıklanmasıdır. Üçüncüsü: O Kur’ân’dır. Dördüncüsü: Kavmin sapık olduğunu bilmektir. "Sana Allah’tan bir veli yoktur", yani sana yardım edecek demektir. "Yardımcı da yoktur": Seni O nun azabından koruyacak demektir. |
﴾ 120 ﴿