144

Yüzünü göğe çevirdiğini görüyoruz. Şimdi seni hoşnut olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Artık sen de yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Nerede olursanız yüzlerinizi onun tarafına çevirin. Kendilerine kitap verilenler, bunun Rablerinden bir hak olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından gafil değildir.

"Yüzünü göğe çevirdiğini görüyoruz":

İniş sebebi şudur: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Kabe’ye dönmeyi istiyordu, bunu Bera, İbn Abbâs, İbn Müseyyeb, Ebû’l - Âliyye ve Katâde demişlerdir. Bazı müfessirler, bu âyetin "seyekulussüfehaü” âyetinden önce indiğini söylemişlerdir.

Âlimler, Peygamber’in Ka’be’yi Beytü’l - Mukaddes’e tercih etme sebebinde iki farklı görüş beyan ederek ihtilaf etmişlerdir:

Birincisi: O, İbrahim aleyhisselam’ın kıblesi idi, bu İbn Abbâs’tan rivayet edilmiştir.

İkincisi: Yahudilere muhalefet etmek için, bunu da Mücâhid demiştir. Yüzünü çevirmesinin manası da sağa sola bakmasıdır. "fi” edatı da

"ilâ” manasınadır.

"Terdaha” seviyorsun, demektir. "Şatr” taraf manasınadır, bunda da ihtilaf yoktur. İbn Ömer şöyle demiştir: insanlar Küba mescidinde sabah namazını kılarken biri geldi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e bu gece Kur’ân indirildi; Kıble’ye dönmesi emredildi, siz de ona dönün, dedi. Yüzleri Şam’a dönük idi, namazlarında döndüler. 14

14 - Buhârî, Salat, bab, 32; Ahad, bab, 1; Tefsirü sûre 12, bab, 16, 19, 20; Müslim, Mesacid, hadis no, 13; Ahmed, Müsned, 2/113.

Âlimler kıblenin ne zaman çevrildiği hakkında üç görüş üzerinde ihtilaf etmişlerdir:

Birincisi: O, öğle namazında Receb’in on beşinde Resûlüllah’ın Medine'ye gelişinden on yedi ay sonra çevrilmiştir. Bunu Bera b. Azib ile Makıl b. Yesar demişlerdir.

İkincisi: O, Şaban’ın beşinde Peygamberin Medine’ye gelişinden on sekiz ay sonra Salı günü çevrilmiştir. Bunu da Katâde demiştir.

Üçüncüsü: O, Cemaziyelahir’de çevrilmiştir, bunu da müfessir İbn Selame, İbrahim el - Harbi’den aktarmıştır.

"Kendilerine kitap verilenler” hakkında da iki görüş vardır:

Birincisi: Yahudilerdir, bunu Mukâtil demiştir.

İkincisi: Yahudilerle Hıristiyanlardır, bunu da Ebû Süleyman Dırneşki demiştir.

"Onun gerçek olduğunu bilirler": Bu da ona emredilen Ka’be’ye dönme emrine işaret etmektedir. Sonra da onları âyetin kalan kısmı ile bildikleri şeyi sakladıkları için tehdit etti.

Onun hak olduğunu nereden biliyorlardı? Bunda dört görüş vardır:

Birincisi: Onların kitaplarında da ona dönme emri vardı, bunu Ebû’l - Âliyye demiştir.

İkincisi: Mescid-i Haram’ın İbrahim’in kıblesi olduğunu biliyorlardı.

Üçüncüsü: Kitaplarında Muhammed’in doğru bir Peygamber olduğu ve hak dışı bir şey emretmeyeceği yazılı idi.

Dördüncüsü: Onlar neshin câiz olduğunu biliyorlardı.

144 ﴿