145Yemin olsun ki, kendilerine kitap verilenlere bütün mucizeleri getirsen, senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblelerine uyacak değilsin. Onların kimileri de kimilerinin kıblesine uyacak değildir. Sana gelen bunca ilimden sonra eğer onların heveslerine uyarsan, şüphesiz sen muhakkak zâlimlerdensin. "Yemin olsun ki, kendilerine kitap verilenlere bütün mucizeleri getirsen": Âyetin sebeb-i nüzulü şöyledir: Medine Yahudileri ile Necran Hıristiyanları, Peygamber’e: Senden önceki Peygamberler gibi sen de bize mucizeler getir, dediler. Bunun üzerine bu âyet indi. Bunu Mukâtil demiştir. "Senin kıblene tabi olmazlar": Ka’be’yi kastediyor. "Kimileri de kimilerinin kıblesine tabi olmazlar": Çünkü Yahudiler doğuda Beytü’l - Mukaddes’e doğru, Hıristiyanlar da doğuya doğru namaz kılarlar. "Yemin olsun ki, eğer onların heveslerine uyarsan": Yani kıblelerine dönerek namaz kılarsan. "Sana gelen ilimden sonra": Mukâtil: ilimden açıklamayı kastetmiştir, demiştir. |
﴾ 145 ﴿