156

Onlar ki, kendilerine bir musibet geldiği zaman:

"Muhakkak biz Allah’a aidiz ve şüphesiz biz, O’na döneceğiz” derler.

"Onlara bir musibet geldiği zaman, şüphesiz biz Allah’a aidiz ve biz mutlaka Ona döneceğiz” derler. İşte onlara Rablerinden bağışlanmalar ve rahmet vardır". Eğer bunlar peygamberlere verilse idi, mutlaka Yakub’a verilirdi. Baksana,

"ey Yûsuf’a olan hasretim!” diye seslenmişti. (Yûsuf: 84)

Ferrâ’ da şöyle demiştir: Araplar musibet kelimesini üç türlü söylerler: Musibet, mesabet ve mesubet. Kisâi de bir bedeviden: Cezallahu mesubeteke dediğini işittiğini anlatmıştır.

156 ﴿