208Ey iman edenler, hep birden barışa girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o sizin için açık bir düşmandır. "Ey iman edenler, hep birden barışa girin": Bunun kimler hakkında indiğinde üç görüş halinde ihtilaf ettiler: Birincisi: O Müslüman olan ehl-i kitap hakkında inmiştir. Onlar İslâm’a girdikten sonra Cumartesi tatilinden, et yemekten ve ehl-i kitabın kaçındığı şeylerden çekinirlerdi. Bunu Ebû Salih, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. İkincisi: O Peygamber Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e iman etmeyen ve İslâm’a girmeleri emredilen ehl-i kitap hakkında inmiştir. Bu da yine İbn Abbâs’tan rivayet edilmiştir. Dahhâk de böyle demiştir. Üçüncüsü: O Müslümanlar hakkında inmiştir, onlara İslâm’ın bütün şer’i emirlerine girmeleri emredilmiştir. Bunu da Mücâhid ile Katâde demişlerdir. "Silm” kelimesinde de üç lügat vardır: “sîn” in kesri ve “Lâm” ın sükunu ile silm; Ebû Amr ile İbn Âmir, Bakara’da böyle okumuşlar; Enfal ile Muhammed suresinde “sîn” in fethi ile (selm) okumuşlar. İbn Kesir, Nâfi ve Kisâi de üç yerde böyle okumuşlardır. “Lâm” ın ve “sîn” in fethası ile "selem” de vardır ki, bunu da A’meş özel olarak Bakara’da okumuştur. "Silm"in manasında da iki görüş vardır: Birincisi: İslâm’dır, bunu İbn Abbâs, İkrime, Katâde, Dahhâk, Süddi, İbn Kuteybe, Zeccâc ve diğerleri demiştir. İkincisi: O taat manasınadır, bu da İbn Abbâs’tan rivayet edilmiştir. Bu aynı zaman da Ebû’l - Âliyye ile Rebi’’in de görüşüdür. Zeccâc: Şöyle demiştir: "Kâffeten” toptan manasınadır, ma yeküffüşşey’e fiahiri, sonunda bir şeyden çeviren manasından türemiştir. Bu itibarla gömleğin kenar kıvrımına da küffetül kamis denir. Her uzun şeyin kenarına küfe denir. Yuvarlak şeye de kiff denir, meselâ kefftül mizan, terazi kefesi demektir. Şöyle denilmiştir: Elbisenin kenarına küff denilmesi sökülüp dağılmasını önlediği içindir. Aslında kef, men etmek manasınadır. Elin taraûna da kef denilmesi, onunla bedenin diğer kısımlarının önlenmesindendir. Küffe basaruhu da gözü görmemektir. "Kâffeten” silme mi râcîdir yoksa barışa girenlere mi râcîdir? Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: O barışa râcîdir, takdiri şöyledir: İslâm’ın şer’i emirlerinin hepsine girin. Bu da âyetin inişinde söylediğimiz ilk görüşe uygundur. İkincisi: O barışa girenlere râcîdir, takdiri de şöyle olur: Hepiniz İslâm’a girin. Bu da ikinci görüşe uygundur. Üçüncü görüşe göre de üç ihtimal vardır: Birincisi: Dilleriyle iman eden mü'minlere kalpleriyle de iman etmeleri için emir olur. İkincisi: Mü'minlere İslâm’ın bütün şer'i emirlerine girme için buyruk olur. Üçüncüsü: Onlara bunun üzerinde sebat etmeleri için emir olur. Meselâ: "Ey iman edenler, iman edin” (Nisa: 136) âyetinde olduğu gibi. |
﴾ 208 ﴿