211

İsrâil oğullarına: Kendilerine ne kadar açık âyetler verdiğimizi sor. Kim Allah’ın nimetlerini o nimet kendine geldikten sonra değiştirirse, şüphesiz Allah’ın azabı şiddetlidir.

"İsrâil oğullarına sor": Hitap Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’edir, mana ise hem ona hem de mü’minleredir.

Ferrâ’ şöyle demiştir: Hicazlılar hemzesiz olarak "sel” derler. Bazı Temimliler hemze ile

"is’el” derler. Bazıları da hemzesiz olarak elifle

"is’el” derler.

Birincisi en garib olanıdır. Kur’ân da o şekilde gelmiştir.

Onlara sormaktan ne kastedildiği hususunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Nimetleri ikrar ettirip hatırlatmaktır.

İkincisi: Şükrü terk ettikleri için azarlamaktır.

"Âyetin beyyinetin": Açık mucizelerdir, meselâ asa, bulut, kudret helvası, bıldırcın eti ve bahr/deniz gibi.

Allah’ın nimetlerinden de iki şey kastedilmiştir:

Birincisi: Onlar zikrettiğimiz açık mucizelerdir, bunu Katâde demiştir.

İkincisi: O Peygamberin durumunu gösteren Allah'ın delilleridir, bunu da Zeccâc demiştir.

Onu değiştirme hakkında üç görüş vardır:

Birincisi: Onu inkâr etmektir, bunu Ebû’l - Âliyye ile Katâde demişlerdir.

İkincisi: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in Tevrat’taki sıfatlarıdır. Bunu da Ebû Süleyman Dımeşki demiştir.

Üçüncüsü: Allah'ın delillerini zırva tevillerle hükümsüz kılmaktır.

211 ﴿