280Eğer borçlu darlık içinde ise bolluğa kadar mühlet verin. Borcu bağışlamanız, eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır. "Eğer borçlu darlık içinde ise": İbn Saib ile Mukâtil şöyle demişlerdir: "Kalan faizi bırakın” kavli inince, Amr b. Umeyr oğulları, Muğire oğullarına: Sermayemizi getirin, biz de sizden faiz almayalım, dediler. Muğire oğulları da ellerinin dar olduğundan şikayet ettiler. Bunun üzerine bu âyet indi. Usre fakir ve darlık, demektir. Cumhûr sini sakin okur, Ebû Cafer ise burada ve "saatil usreti"inde zamme ile okur. Cumhûr "meysere"yi “sîn” in fethasıyla okumuştur. Nâfi ise zammesiyle okumuş, Zeyd de Ya’kûb ’tan rivayetle “sîn” in zammesiyle okumuştur. Ancak o bir fark gösterip rayı meksur okumuş, teyi heye çevirmiş ve sonuna da ye ilâve etmiştir (meysirihi). Zeccâc şöyle demiştir: "İn kane"nin manası: Eğer böyle bir şey vaki olursa, demektir. Nazire de süre vermek manasınadır. Böylece onlara, eğer verecektiler darda iseler sermayeyi almada süre vermelerini emretti ve sadaka olarak vermenin üstünlüğünü bildirdi. "Ve en tesaddaku": Kurraların çoğu şadı şeddeli okumuş; Âsım ise onu şeddesiz, dalı şeddeli okumuş, İbn Ebi Able de zalı zammeli okumuş ve onun sıdk, doğruluktan geldiğini söylemiştir. |
﴾ 280 ﴿