26De ki: "Allah’ım, ey mülkün sahibi, sen mülkü dilediğine verirsin, mülkü dilediğinden çeker alırsın. Dilediğini aziz eder, dilediğini hor edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye kadirsin. "De ki: Allah’ım, ey mülkün sahibi": İniş sebebi hakkında üç görüş vardır: Birincisi: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Mekke’yi fethedip de ümmetine İran ile Roma’nın mülklerini va’dedince, münafıklarla Yahudiler: Heyhat, dediler. Bunun üzerine bu âyet indi. Bunu İbn Abbâs ile Enes b. Malik, demişlerdir. İkincisi: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Rabbinden ümmetine İran ile Roma’nın mülklerini vermesini istedi, bunun üzerine bu âyet indi. Bunu da Katâde nakletmiştir. Üçüncüsü: Yahudiler: Allah’a yemin ederiz ki, biz peygamberliği İsrâil oğullarından başkalarına taşıyan bir adama itâat etmeyiz, dediler. Bunun üzerine bu âyet indi. Bunu da Ebû Süleyman Dımeşki, demiştir. Açıklama (tefsir): Zeccâc şöyle demiştir: İmam Halil, Sibeveyh ve ilimlerine güvenilen bütün gramer Âlimleri şöyle demişlerdir: "Allahümme", ya Allah, demektir. Şeddeli mîm, yanın yerine getirilmiştir. Çünkü onlar bir kelimede ye ile bu mimi bulamadılar. Aziz ve celil olan Allah’ın isminin mîm zikredilmediği zaman "ya” ile kullanıldığını gördüler, bundan da kelimenin sonundaki mimin kelimenin başındaki "ya” yerinde olduğunu anladılar. Sonundaki zamme de müfred manada ismin zammesidir. Ebû Süleyman Hattâbî şöyle demiştir: "Mülkün sahibi"nin manası: Mülk elinde olup onu dilediğine veren, demektir. Mülklerin sahibi olabileceğini de söylemiştir. Manasının: Hiçbir iddiacının iddia edemeyeceği günde mülkün mirasçısı olma ihtimali de vardır, meselâ: "O gün mülk Hak olan Rahman’ındır” (Furkan: 26) kavlinde olduğu gibi. "Mülkü dilediğine verirsin": Bu mülkte de iki görüş vardır: Birincisi: O peygamberliktir, bunu İbn Cübeyr ile Mücâhid, demişlerdir. İkincisi: O mal, köle ve torunlardır, bunu da Zeccâc demiştir. Mukâtil de şöyle demiştir: Mülkü dilediğine verirsin, yani Muhammed’e ve ümmetine; mülkü dilediğinden çeker alırsın, yani İranlılarla Romalılardan. "Dilediğini aziz edersin": Muhammed ve ümmetini. "Dilediğini hor edersin": Yani İran ile Roma’yı. Bu izzet ve zillet ne ile olur? Bunda da üç görüş vardır: Birincisi: O zaferle izzettir, kahırla zillettir. İkincisi: Zenginlikle izzettir, fakirlikle zillettir. Üçüncüsü: Taatle izzettir, masiyetle zillettir. "Hayır senin elindedir": İbn Abbâs: Zafer ve ganimet, demiştir. Manasının şöyle olduğu da söylenmiştir: Hayır ve şer senin elindedir; biri ile yetinilmiştir; çünkü istenen odur. |
﴾ 26 ﴿