27

Geceyi gündüze, gündüzü de geceye sokarsın. Ölüden diri, diriden de ölü çıkarırsın. Dilediğine hesapsız rızık verirsin.

"Geceyi gündüze sokarsın": Yani bundan eksilttiğini ötekinin içine girdirirsin. İbn Abbâs ile

Mücâhid şöyle demişlerdir: Birinden eksileni ötekisinin içerisine sokar.

Zeccâc da şöyle demiştir: Veleceşşey’ü yelicü vülucen ve velcen ve velceten.

"Ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın": İbn Kesir, Ebû Amr, İbn Âmir ve Ebû Bekr, Âsım'dan rivayetle "ve tuhricül hayye minel meyti ve tuhrucül meyte minelhayyi” okumuşlardır.

"Libeledin meytin” (A'raf: 57);

"evemen kane meyten” (En’am: 122);

"ve in yekûn meyteten” (En’am: 139),

"elardul meyteh” (Yasin: 33) hepsi şeddesizdir. Nâfi, Hamze ve

Kisâi de: "ve tuhricül hayye minel meyyiti ve tuhricül meyyite minel hayyi", "libeledin meyyitin",

"ilâ beledin meyyitin” okumuşlardır. Hamze ile Kisâi bunların dışındakileri şeddesiz okumuşlardır. Nâfi de:

"evemenkane meyyiten",

"elardul meyyitetü",

"velahme ehihi meyyiten” (Hucurat: 12) şeddeli okumuş, Kur’ân’daki diğer yerleri gerçek ölü olmadıkça şeddesiz okumuştur.

Ebû Ali şöyle demiştir: Esas olan şeddeli olmaktır, şeddesizde bile şedde hazfedilmiştir, ölsün ölmesin bu bapta kullanım aynıdır. Şu beyiti delil getirmişlerdir:

Nice kaynak vardır ki, onda ölü kargalar (meyt) vardır:

Ben ondan topluluğu suavardım ve ondan su taşıdım.

Burada meyt gerçek ölüdür. Bir başkası da şöyle demiştir:

Ölüp de rahat eden ölü (meyt) değildir,

Asıl ölü dirilerin ölüsüdür.

Gerçek ölüyü şeddesiz, ölmeyeni ise şeddeli okumuştur. "inneke meyyitün ve innehüm meyyitim” (Zümer: 30) kavli de böyledir.

Sonra âyetin manasında üç görüş vardır:

Birincisi: İnsanı ölü meniden diri olarak çıkarmak ve meniyi de insandan çıkarmaktır. Aynı şekilde civcivi yumurtadan ve yumurtayı kuştan çıkarmaktır. Bu; İbn Mes’ûd, İbn Abbâs, Mücâhid, İbn Cübeyr ve cumhûrun görüşüdür.

İkincisi: O imanla diri olan mü'mini küfürle ölü olan kafirden çıkarmak, küfürle ölü kâfiri de imanla diri olan mü'minden çıkarmaktır. Bunun bir benzerini de Dahhâk, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. Bu Hasen ile Atâ’’nın da görüşüdür.

Üçüncüsü: O canlı başağı ölü taneden ve canlı hurmayı ölü çekirdekten, ölü çekirdeği de canlı hurmadan çıkarmaktır. Bunu da Süddi, demiştir.

Zeccâc da şöyle demiştir: O taze bitkiyi ölü taneden ve ölü taneyi canlı ve büyüyen bitkiden çıkarır.

"Hesapsız": Kısmadan demektir, geniş harcayan için: Filan hesapsız harcıyor, denir. Sanki harcadığını harcama saymaz.

27 ﴿