66

İşte sizler onlarsınız ki, bilginiz olduğu şeyde tartıştınız. Bilginiz olmayan şeyde ise niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, oysa siz bilmezsiniz.

"Haentüm": İbn Kesir: heantüm gibi

"heentüm” okumuş; soru hemzesini he"ye çevirmiştir, eentüm, demek istemiştir. Nâfi ile Ebû Amr da, med ile istifham şeklinde hemzesiz olarak,

"hâentüm” okumuşlardır. Âsım, İbn Âmir, Hamze ve Kisâi de, medli ve hemzeli olarak,

"hâentüm” okumuşlardır.

"Haulâi” ve "ulâî"nin meddinde ise ihtilaf etmemişlerdir.

"Bilginiz olduğu şeyde":

Bunda da iki görüş vardır:

Birincisi: O görüp müşahede ettikleri şeydir, bunu Katâde, demiştir.

İkincisi: Yapmaları ve yapmamaları emredilen şeylerdir. Bunu da Süddi, demiştir. Bilgileri olmayan şey ise İbrahim aleyhisselam’ın durumudur. Ebû Salih, İbn Abbâs’tan şöyle rivayet etmiştir: İbrahim ile Mûsa’nın arasında beş yüz yetmiş beş sene vardı. Mûsa ile İsa'nın arasında b. altı yüz otuz iki yıl vardı. İbn İshak da şöyle demiştir: İbrahim ile Mûsa’nın arasında beş yüz altmış beş yıl; Mûsa ile İsa’nın arasında da b. dokuz yüz yirmi beş yıl vardı. Hanif’in manası da Bakara suresinde geçmiştir.

66 ﴿