103

Toptan Allah’ın ipine sarılın; ayrılığa düşmeyin, Allah’ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani siz düşmanlar idiniz de Allah kalplerinizi uzlaştırdı. Nimeti sayesinde kardeşler oldunuz. Ateş çukurunun kenarında idiniz de sizi ondan kurtarmıştı, Allah âyetlerini size böyle açıklar ki, doğru yolu bulasınız diye.

"Va’tesımû bi-hablillahi cemî’an":

Zeccâc şöyle demiştir: Iteasımu: Sarılınız, demektir.

Habl hakkında ise altı görüş vardır:

Birincisi: O, Allah'ın kitabı Kur’ân’dır, bunu Şakik, İbn Mes’ûd'dan rivayet etmiştir, Katâde, Dahhâk ve Süddi de böyle demişlerdir.

İkincisi: O cemaattir, bunu da Şa’bî, İbn Mes’ûd’dan rivayet etmiştir.

Üçüncüsü: O, Allah’ın dinidir, bunu da İbn Abbâs, İbn Zeyd, Mukâtil ve

İbn Kuteybe demişlerdir: İbn Zeyd ayrıca: O İslâm’dır, demiştir.

Dördüncüsü: Allah’a verilen sözdür, bunu da Mücâhid, Atâ’, bir rivayette Katâde ve Ebû Ubeyd demişlerdir. Zeccâc buna Şair A’şanın şu beytini delil getirmiştir:

O deveyi kabilelerin verdiği söz sınırdan geçirirse,

Öteki kabilelerden de söz alırsın.

İbn Enbari de şu beyti okumuştur:

Eğer Süleyma’dan bir söz alırsa,

Onun sözüyle daha birçok sağlam söz alır.

Beşincisi: O, ihlastır, bunu da Ebû’l - Âliyye demiştir.

Altıncısı: O, Allah’ın emri ve taatidir, bunu da Mukâtil b. Hayyan demiştir.

Zeccâc şöyle demiştir: "Cemian” gramerde hal olmak üzere mensubtur, yani hepiniz O'nun ipine sarılmada birleşiniz, demek olur.

"Teferreku"nun aslı, teteferreku idi, ancak aynı cinsten iki harf yan yana gelince te atıldı. Atılan te de ikincisidir, çünkü birincisi gelecek edatıdır, geleceği gösteren edatın atılması câiz değildir. O da nehiy ile mezcumdur, aslı: Lateteferrekune idi, cezmi göstermesi için nun hazfedildi.

"Allah’ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın":

Bu kelâmdan kimlerin kastedildiği hususunda da iki görüş halinde ihtilaf etmişlerdir:

Birincisi: Onlar Arap müşrikleridir, güçlü zayıfa her şeyi mubah görürdü, bunu Hasen ile Katâde, demişlerdir.

İkincisi: Onlar Evs ile Hazreç kabileleridir, aralarında şiddetli savaş vardı, bunu da İbn İshak, demiştir. A’da: Adüvvün çoğuludur.

İbn Paris: Bunun zulmetmek manasına ada fi’linden geldiğini söylemiştir.

"Feasbahtüm": Oldunuz, demektir.

Zeccâc şöyle demiştir: Ah kelimesi aslında maksatları bir olan kardeşlerdir. Araplar: Fülanün yetevahha mesarre fülanin derler ki: Onu sevindirecek şeyi gözetliyor, demektir. Şefa ise kenar, kıyı demektir. Bil ki, bu, Allahü teâlâ’nın onların helake yaklaştıklarını ve azaba girmek üzere olduklarını gösterdiği bir misaldir. Sanki şöyle, demiştir: Siz bir ateş çukurunun kenarında idiniz, ona düşmek içip küfr üzere ölmekten başka bir şey kalmamıştı.

Süddi de şöyle demiştir: Sizi ondan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem kurtardı.

103 ﴿