| 127Bir de bu imdadı kâfirlerin bir tarafını kesmek veyahut onları elleri boş dönsünler diye, geri çevirmek için yaptı. "Bir tarafını kesmek için": Manası: Size yardım etti ki, onların bir tarafını kessin. Zeccâc da: Onlardan bir bölüğü öldürmek için, demiştir. Bu hangi savaşta idi? Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: Bedir savaşında idi, bunu Hasen, Katâde ve cumhûr, demiştir. İkincisi: Uhut savaşında idi, onlardan yirmi sekiz kişi öldürülmüştü, bunu Süddi, demiştir. "Ev yekbitehüm": Bunda yedi görüş vardır: Birincisi: Bunun manası: Onları hezimete uğratmaktır, bunu İbn Abbâs ile Zeccâc demişlerdir. İkincisi: Onları perişan eder, bunu da Katâde ile Mukâtil, demişlerdir. Üçüncüsü: Onları yere çalar demektir, bunu Ebû Ubeyd ile Yezidi, demişlerdir. Halil de: Bu, yüzü üstü yere çalmaktır, demiştir. Dördüncüsü: Onları helak eder, demektir, bunu da Ebû Ubeyde, demiştir. Beşincisi: Onlara lânet eder, demektir, bunu da Süddi, demiştir. Altıncısı: Onlara karşı zafer kazandırır, demektir, bunu da Müberrid, demiştir. Yedincisi: Onları kızdırır, demektir, bunu da Nadr b. Şümeyl, demiş, İbn Kuteybe de tercih etmiştir. Aynca İbn Kuteybe şöyle demiştir: İleri dilciler yekbitehüm’deki tenin daldan dönüştüğü kanaatindedirler, sanki aslı: Yekbidehüm’dür, yani ciğerlerine üzüntü, kin ve şiddetli düşmanlık vermek istiyor, demek olur. Fülanün kad ahrakalhüznü kebidehu ve ahrekatiladavetü kebidehu derler ki, üzüntü ve düşmanlık ciğerini yaktı, demektir. Araplar: Düşmanın ciğeri karadır, derler. Şair A’şa da şöyle demiştir: Sevgililin adamlarının yanına sokulmaktan çekinmedim, Onlar kara ciğerli (kara vicdanlı) düşmanlardır. Sanki ciğerleri aşırı düşmanlık sebebiyle kararmıştır (karaciğer). Bu nedenle düşmana: Kâşih denir, çünkü düşmanlığı keşhinde yani böğründe saklar. Böğürden de ciğeri kastederler, çünkü ciğer oradadır. Bir şair de şöyle demiştir: Ben de böğrümde kinler saklıyorum. Ta ile delin mahreçleri yakındır, Araplar birini diğerine idgam ederler, birini diğeri ile değiştirirler, meselâ: Heretessevbe ve heredehu derler ki, elbiseyi yırtmaktır. Kebetel adüvve ve kebedehu da aynı manaya olup düşmanı bastırmaktır. Bunun benzeri Arap dilinde çoktur. "Elleri boş dönerler": Zeccâc şöyle demiştir: Haib, umduğuna nail olmayan kimsedir, Başkası da şöyle demiştir: Haybet ile ye’s arasında şu fark vardır: Haybet, umut ettikten sonra olur, ye’s ise ummadan olur. | 
﴾ 127 ﴿