169Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklanırlar. "Vela tahsebenne’llezîne kutilû fi sebilillahi emvâta": İbn Âmir, şedde ile "kuttilu” okumuştur. Kimler hakkında indiğinde de üç görüş vardır: Birincisi: O, Uhut şehitleri hakkında inmiştir. İbn Abbâs, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kardeşleriniz Uhut'ta şehit düşünce, Allah onların ruhlarını yeşil kuşların içlerine koydu. Cennet ırmaklarından içiyor, meyvelerinden yiyor ve Arş’in gölgesinde asılı kandillerde barınıyor. Yedikleri, içtikleri ve barındıkları yerin güzelliğini görünce: "Keşke kardeşlerimiz Allahü teâlâ’nın bizlere ne yaptığını bilselerdi de cihada katılmaktan çekinmeselerdi, düşmandan yüz çevirmeselerdi", dediler. Allahü teâlâ da: Ben sizin haberinizi onlara ulaştırırım, dedi ve bu âyeti indirdi. 17 Bu Said b. Cübeyr ile Ebu’d-duha’nın görüşleridir. 17 - Hakim, Müstedrek, 2/297. Hakim: Müslim'in şartına göre sahihtir, demiş; Zehebi de ona katılmıştır. İkincisi: O Allah’ın ikramına nail olan ve: Rabbimiz, halimizi kardeşlerimize bildir, diyen Bedir şehitleri hakkında inmiştir. Bu ve bundan sonraki âyet bunun üzerine indi. Bunu da Said b. Cübeyr, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. Mukâtil de aynı görüştedir. Üçüncüsü: Bi’r-i Maune şehitleri hakkında inmiştir, İbn İshak, şeyhlerinden şöyle rivayet etmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Müslümanların seçkinlerinden yetmiş kişiyi Necit halkına gönderdi. Maune kuyusunun başına gelince, Haram b. Milhan, Amir b. Tufeyl’e Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in mektubunu verdi. Amir ona bakmadı, duvarın arkasından bir adam çıktı, Haram'ın böğrüne bir mızrak sapladı, öbür tarafından çıktı; o da darbeyi yiyince: Allahtı ekber, Ka’be’nin Rabbine yemin ederim ki, ben kazandım, dedi. Biri hariç bütün arkadaşları da öldürüldü. Enes b. Malik şöyle demiştir: Allahü teâlâ onların hakkında: "Rabbimize kavuştuğumuzu; bizden razı, bizim de ondan razı olduğumuzu kavmimize ulaştırın” âyetini indirdi. Sonra da bu âyet kaldırıldı, yerine: "Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın” âyeti indi.18 18 - İmam Ahmed, Müsned, 3/137, 210, 289. Kimler hakkında indiği hususundaki ihtilaf budur, sebeb-i nüzulü için de üç görüş beyan ederek ihtilaf ettiler: Birincisi: Şehitler şehit düştükten sonra Allah’tan kardeşlerine yerlerini bildirmesini istediler, bunu da İbn Abbâs’tan aktarmış bulunuyoruz. İkincisi: Bir adam: Şehit düşen kardeşlerimizin ne ile karşılaştıklarını keşke bilseydik, dedi; bunun üzerine bu âyet indi. Bunu da Mukâtil, demiştir. Üçüncüsü: Şehitlerin sahipleri bir nimete veya bir sevince kavuştukları zaman hasret çekip; bizler nimet ve neşe içindeyiz; babalarımız, oğullarımız ve kardeşlerimiz ise mezarlardadır, dediler; bunun üzerine bu âyet indi. Bunu da Ali b. Ahmed en - Neysaburi, demiştir. Tefsire gelince: Âyetin manası şöyledir: Onları Allah yolunda öldürülmeyen (sıradan) ölüler gibi zannetme. Bu manayı Bakara’da açıkladık ve: Ruhlarının kuşların kursaklarında olduklarının, cennet meyvelerinden yediklerinin, cennet ırmaklarından İçtiklerinin manasını da zikretmiştik. Mücâhid de: Onlar cennet meyvelerinden rızıklanırlar, demiştir. |
﴾ 169 ﴿