179Allah murdarı temizden ayırmcaya kadar mü’minleri sizin olduğunuz şu halde bırakacak değildir. Allah gaybi size bildirecek de değildir. Fakat Allah peygamberlerinden dilediğini seçer. Artık siz de Allah’a ve peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder ve sakınırsanız sizin için biiyülç bir mükafat vardır. "Allah murdarı temizden ayırıncaya kadar mü’minleri bırakacak değildir": İniş sebebi için beş görüş vardır: Birincisi: Kureyş şöyle dedi: Ya Muhammed, sen sana tabi olanın cennette, sana muhalefet edenin de cehennemde olacağını iddia ediyorsun. Bize haber ver; sana kim iman eder ve kim iman etmez, dediler. Bunun üzerine bu âyet indi. Bu, İbn Abbâs’ın görüşüdür. İkincisi: Mü'minler kendilerine mü’minle münafığı ayıracak bir işaret verilmesini istediler, bunun üzerine bu âyet indi. Bu da Ebû’l - Âliyye’nin görüşüdür. Üçüncüsü: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: Ümmetim bana arz olundu, bana iman edenle beni inkâr eden bildirildi, dedi. Bu da münafıklara ulaştı; alay ettiler ve: Biz onunla beraberiz, bizi tanımıyor, dediler. Bunun üzerine bu âyet indi. Dördüncüsü: Yahudiler: "Ya Muhammed, siz bizim dinimizden razı idiniz, kitabınız inmeden önce ölenleriniz nasıl olacak?” dediler, bunun üzerine bu âyet indi. Bu da Ğafre’nin azatlısı Ömer’in görüşüdür. Beşincisi: Münafıklardan bir grup onlar da imanlarında mü’minler gibi olduklarını iddia ettiler; Allah da Uhut savaşında nifaklarını meydana çıkardı ve bu âyeti indirdi. Bu da Ebû Süleyman Dımeşki’nin görüşüdür. Bu âyetle muhatap olanlar hakkında da iki görüş vardır: Birincisi: Onlar kâfirlerle münafıklardır, bu İbn Abbâs ile Dahhâk’ın görüşüdür. İkincisi: Onlar mü’minlerdir; buna göre mana şöyle olur: Allah mü’minle münafığı ayırmcaya kadar sizi o halde bırakacak değildir. Sa’lebî: Mana ehlinin çoğunun görüşü budur, demiştir. "Hatta yemizel habise minettayyibi": İbn Kesir, Nâfi, Ebû Amr ve İbn Âmir, yenin fethası ile şeddesiz olarak: "Hatta yemize” ve "liyemizallahül habise” okumuşlardır. Hamze, Kisâi, Halef ve Ya’kûb da, şedde ile "yümeyyize” okumuşlardır. Enfal: 37: "Liyümeyyizallahül habise” âyeti de böyledir. Ebû Ali şöyle demiştir: Lügatte miztü ve meyyeztü ikisi de vardır. İbn Kuteybe: Yümeyyizü: Ayırır demektir. Tayyib ise: Mü’mindir. Habis hakkında da iki görüş vardır: Birincisi: O, münafıktır, bunu Mücâhid ile İbn Cüreyc, demişlerdir. İkincisi: Kâfirdir, bunu da Katâde ile Süddi, demişlerdir. Ayrımın ne ile yapıldığı hususunda da üç görüş vardır: Birincisi: O hicret ile savaştır, bunu Katâde, demiştir. Bu: Habis kâfirdir, diyenlere göredir. İkincisi: O cihattır, bu da: Münafıktır diyenlere göredir. Mücâhid şöyle demiştir: Allah Uhut savaşının cereyan ettiği günde mü’minlerle münafıkları birbirinden ayırdı: Öyle ki, onlar münafıklık gösterip geri kaldılar. Üçüncüsü: O bütün farzlar ve sorumluluklardır, zira mü’min dili ile ikrar etmekle durumu kapalıdır; teklifler gelince durumu açığa çıkar. Bu İbn Keysan’ın görüşüdür. "Allah gaybi size bildirecek değildir": Bununla muhatap olanlar hakkında da iki görüş vardır: Birincisi: Onlar Kureyş kâfirleridir. Manası da şöyledir: Allah size mü’minle kâfiri ayıracak değildir. Çünkü onlar bunu istemiş ve: îman edenle etmeyeni bize haber ver, demişlerdi. Bu da İbn Abbâs'ın görüşüdür. İkincisi: O, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’dir, manası da: Allah gaybi Muhammed’e bildirecek değildir. Bunu da Süddi, demiştir. "Yectebi": Seçer, beğenir, demektir. Zeccâc ve diğerleri şöyle demişlerdir: Birinci görüşe göre Kelâmın manası şöyledir: Allah gaybi hiç kimseye bildirmez, ancak peygamberler müstesnadır, onları seçmiştir. İkinci görüşe göre de şöyledir: Allah gaybi hiç kimseye bildirmez, ancak dilediğini seçer; onu da dilediği şeye muttali kılar. |
﴾ 179 ﴿