180

Allah'ın kendilerine lütf-ü kereminden verdiği şeylerde cimrilik edenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu zannetmesinler. Bilakis onlar için şerdir. O cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

"Allah’ın kendilerine verdikleri şeyde cimrilik edenler":

Kimlerin hakkında indiğinde iki görüşle ihtilaf etmişlerdir:

Birincisi: O mallarının zekatını vermekten cimrilik edenler hakkında inmiştir. Bu İbn Mes’ûd, Ebû Hureyre, Ebû Salih rivâyetinde İbn Abbâs, Şa’bî, Mücâhid ve diğerlerinin rivâyetinde Süddi'nin görüşleridir.

İkincisi: O Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sıfatım ve peygamberliğini gizleyen hahamlar hakkında inmiştir. Bunu da Atıyye İbn Abbâs’tan, İbn Cüreyc de Mücâhid’ten rivayet etmiş, Zeccâc da beğenmiştir.

Ferrâ’ şöyle demiştir: Kelâmın manası şöyledir: Cimrilik edenler cimriliğin kendileri için hayırlı olduğunu zannetmesinler. Burada "cimrilik edenler” zikredilmiş, o yüzden cimriliği zikre gerek duyulmamıştır. Meselâ: Kadime fülanün fesürirtü bihi, yani filan geldi, buna sevindim, denir ki, gelmesine sevindim, demektir. Şair de şöyle demiştir:

Ahmak biri bir şeyden men edildiği zaman, ona koşar

Ve muhalefet eder, beyinsiz muhalefete meyyaldir.

Beyinsizliğe koşar, demektir. Zekatta cimrilik diyenlere göre Allah’ın onlara verdiği maldır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sıfatıdır diyenlere göre de ilimdir.

"O” cimriliğe işarettir, zikri geçmemiştir, ancak

"cimrilik ederler” kavli onu göstermektedir.

Boyunlarına dolanması hakkında da dört görüş vardır:

Birincisi: O yılan gibi yapılır insanın boynuna dolandırılır. İbn Mes’ûd, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kim malının zekatını vermezse, kıyamet gününde kel bir yılana dönüşür, ondan kaçar, sonunda boynuna dolanır. Sonra Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Kıyamet gününde boyunlarına dolanır” âyetini okumuştur. 19

19 - İbn Mâce, Sünen, hadis no, 1784.

Bu İbn Mes’ûd ile Mukâtil’in görüşüdür.

İkincisi: O ateşten tok yapılıp boynuna dolanır. Bunu Mansur, Mücâhid ile İbrahim'den rivayet etmiştir.

Üçüncüsü: Boyunlarına dolanmasının manası: Onu getirmekle sorumlu tutulmalarıdır. Bunu İbn Ebi Necih, Mücâhid'ten rivayet etmiştir.

Dördüncüsü: Bunun manası: Günahının boyunlarına dolanmasıdır, bunu da İbn Kuteybe, demiştir.

"Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır":

İbn Abbâs şöyle demiştir: Göklerdekiler ve yerdekiler ölür, ancak âlemlerin Rabbi kalır.

Zeccâc da şöyle demiştir: O günkü topluma anlayacakları şekilde hitap edilmiştir; çünkü onlar insana dönen şey, mülkü olduğu takdirde onu miras kılarlar.

İbn Enbari de şöyle demiştir: Mirasın manası: Bir adamın baş başa kalmadığı şeyle baş başa kalmasıdır. Mahlukat ölüp de yalnız aziz ve celil olan Allah kalınca, bu da onun için miras olur.

"Vallahu bima tamelune habir":

İbn Kesir ile Ebû Amr: "Seyutavvekûne"ye uyumlu olması için

"yamelun” okumuşlar; diğerleri de: "Ve in tü'minu vetteku"ya uyumlu olması için te ile okumuşlardır.

180 ﴿