191

Onlar ki, Allah’ı ayakta, oturarak ve yanları üstü yatarak zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler. "Rabbimiz, bunları boş yere yaratmadın. Seni tenzih ederiz. Bizi ateş azabından koru” derler.

"Onlar ki, Allah’ı ayakta ve oturarak zikrederler":

Bu zikrin ne olduğunda üç görüş vardır:

Birincisi: O namazda zikirdir, kişi ayakta namaz kılar, eğer gücü yetmezse oturarak kılar, buna da gücü yetmezse, yan yatarak kılar. Bu Hazret-i Ali, İbn Mes’ûd ve Katâde’nin görüşüdür.

İkincisi: O namazda ve diğerlerinde zikirdir, bu da müfessirlerden bir grubun görüşüdür.

Üçüncüsü: O korkudur,

Mana da şöyledir: Onlar iş yaparken ayakta, istirahat ederken oturarak ve uyurlarken de yanları üstü yatarak Allah’ı zikrederler.

"Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler":

İbn Fâris şöyle demiştir: Tefekkür: Kalbin bir şey üzerinde gidip gelmesidir.

İbn Abbâs da şöyle demiştir: Normal tefekkürle kılınan iki rekat namaz, gâfil kalp ile bir geceyi ihya etmekten daha hayırlıdır.

"Rabbimiz":

Zeccâc şöyle demiştir: Manası: "Rabbimiz, bunu boş yere yaratmadın” derler. Yani Onu sana ve peygamberlerinin getirdiği şeylerin doğruluğuna delil olarak yarattın.

"Sübhaneke": Seni kötülükten beri kılarız, bunları boş yere yaratmış olmandan seni tenzih ederiz.

"Bizi ateş azabından koru": Biz senin cennetini ve cehennemini tasdik etmiş bulunuyoruz.

191 ﴿