193

Ey Rabbimiz, şüphesiz biz, "Rabbinize iman edin” diye imana çağıran bir davetçiyi işitip derhal iman ettik. Rabbimiz, sen de bizim günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört ve canımızı iyilerle beraber al.

"Ey Rabbimiz, biz bir davetçiyi işittik": Davetçi hususunda da iki görüş vardır:

Birincisi: O Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’dir. Bunu İbn Abbâs, İbn Cüreyc, İbn Zeyd ve Mukâtil, demişlerdir.

İkincisi: O Kur’ân’dır. Bunu da Muhammed b. Ka’b el-Kurazi demiş, İbn Cerir Taberî de onu tercih etmiştir.

"İmana çağıran": Bunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Bunun manası: İmana çağırandır (lâm ilâ manasınadır). Şu âyetler de öyledir:

"Ellezi hedana lihaza” (A’raf: 43)

"bienne Rabbeke evha leha". (Zelzele: 5) Hedana ilâ hâza ve evha ileyha, demek istemiştir, bunu da Ferrâ’, demiştir.

İkincisi: Burada takdim ve tehir vardır, mana: İmana çağıran bir çağırmayı işittik, demektir. Bunu Ebû Ubeyde, demiştir.

"Kusurlarımızı ört":

Mukâtil: Hatalarımızı sil, demiştir. Başkası da: Kapat, demiştir. Şöyle denilmiştir: Günahlar için bağışlama, kusurlar için de örtme kullanılmıştır; çünkü bağışlama sırf lütuftur, örtme ise hayır yapma iledir.

"Teveffena maal ebrar":

Nâfi, Ebû Amr, İbn Âmir, Hamze ve Kisâi,

"el-ebrar", "el-eşrar", "zati karar” gibi şeyleri fetih-kesr arası okumuşlar; İbn Kesir ile Âsım ise fetih ile okumuşlar.

"İyilerle beraber olma” nın manası: içlerinde olmaktır.

İbn Abbâs da: Onlar peygamberlerle salihlerdir, demiştir.

193 ﴿