69Kim Allah'a ve Resul’e itâat ederse, işte onlar Allah’ın, kendilerine nimet verdiği peygamberler, sıddikler, şehitler ve salihlerle beraberdirler. Bunlar da ne güzel arkadaştır! "Kim Allah'a ve Resûl’e itâat ederse": İniş sebebi hakkında üç görüş vardır: Birincisi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in azatlısı Sevban, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’i çok severdi, Resûlüllah onu bir gün üzgün gördü: "Ey Sevban, neden üzgünsün?” dedi. O da: Bir ağrım yoktur, ancak ben seni görmediğim zaman seni özlüyorum, ahireti hatırlıyor; orada seni görememekten korkuyorum, dedi. Bunun üzerine bu âyet indi. Bunu Ebû Salih, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. İkincisi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabı, ona: Dünyada senden ayrılmak istemiyoruz, çünkü sen bizden ayrıldığın zaman bizim üstümüzde (yüksek derecelerde) olursun, dediler; bunun üzerine bu âyet indi. Bu da Mesruk’un görüşüdür. Üçüncüsü: Ensardan bir adam Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e üzgün vaziyette geldi: "Seni neden üzgün görüyorum?” dedi. O da: Ya Resûlallah, yarın sen peygamberlerle beraber yüksek makamlara çıkarsın, biz de sana ulaşamayız, dedi. Bunun üzerine bu âyet indi, bu da Said b. Cübeyr’in görüşüdür. İbn Abbâs şöyle demiştir: Kim farzlarda Allah’a, sünnette de Resul’e itâat ederse. İbn Kuteybe şöyle demiştir: Sıddik: Çok doğru kimsedir; nitekim: Fıssik (çok fasık), sikkir çok sarhoş, şirrib çok içici, himmir, çok şarapçı, sikkit, çok suskun, ficcir çok günahkar, işşik çok aşık, dıllil çok sapık, zillim çok zalim, o şeyi çok yapan demektir. Bir şeyi bir iki kere yapana, onu çok yapıp da onu adet haline getirmedikçe böyle denilmez. Şüheda ise şehidin cem’idir, o da Allah yolunda öldürülendir. Ona şehit denilmesinde beş görüş vardır. Birincisi: Çünkü Allah ve melekleri onun cennetlik olduğuna şahitlik etmişlerdir. İkincisi: Çünkü rahmet melekleri ona şahitlik ederler. Üçüncüsü: yere düştüğü içindir, yer de şahidedir, bu iki görüşü dilci İbn Fâris , demiştir. Dördüncüsü: Öldürülünceye kadar Allah’ın emrinde hakka şahitliği yerine getirdiği içindir. Bunu da Ebû Süleyman Dımeşki, demiştir. Beşincisi: Çünkü o öldürülmekle Allah’ın kendisine hazırladığı ikrama şahit olacaktır, bunu da şeyhimiz Ali b. Abdullah, demiştir. Salihlere gelince: O içi ve dışı temiz olan herkese denir. Cumhûr; peygamberlerin, sıddiklerin, şehitlerin ve salihlerin bu sıfatları taşıyan herkes için genel olduğunu söylemişlerdir. İkrime ise özellikle: Burada Peygamberlerden maksat Muhammed, sıddiklerden maksat Ebû Bekir, şehitlerden maksat Ömer, Osman ve Ali; salihlerden maksat da diğer sahabelerdir, demiştir. "Ve hasüne ulaike refika": Zeccâc: Refika temyiz olmak üzere mensûb olmuştur, o tekildir, cemi yerine kullanılmıştır, demiştir. Şair de şöyle demiştir: Orada sıska develerin leşleri vardır, kemikleri ise Açığa çıkmıştır, derisinden de yağlar sızmaktadır. (Maksat, derilerinden demektir. Mütercim). Bir başkası da şöyle demiştir: Boğazınızda kemik vardır, biz de üzüldük. Yani boğazlarınızda kemikler vardır, demek istemiştir. |
﴾ 69 ﴿