88

Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Halbuki Allah onları yaptıkları yüzünden tepesi aşağı indirmiştir. Allah’ın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, onun için asla bir yol bulamazsın.

"Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız?";

İniş sebebi üzerinde yedi görüş vardır:

Birincisi: Bir kavim Müslüman oldular, Medine'de vebaya ve sıtmaya yakalandılar, çıktılar; onları Müslümanlardan birkaç nefer karşıladı: "Niçin çıktınız?” dediler. Onlar da: Biz Medine’de vebaya yakalandık, havası bize iyi gelmedi, dediler. Onlar da: "Resûlüllah sizin için örnek değil mi?” dediler. Bazıları: Münafık oldular, dediler, bazıları da: Münafık olmadılar, dediler. Bunun üzerine bu âyet indi. Bunu Ebû Seleme b. Abdurrahman babasından rivayet etmiştir.

İkincisi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem Uhut savaşma çıkınca, onunla beraber çıkanlardan bazıları geri döndüler. Müslümanlar bunların hakkında gruplara ayrıldılar; bir grup: Onlarla savaşalım, dediler, bir grup da: Onlarla savaşmayalım, dediler. Bu âyet bunun üzerine indi. Bu, Buhârî ve Müslim’de Zeyd b. Sabit hadisinden alınmıştır.

Üçüncüsü: Mekke’de bir kavim İslâm’ı telaffuz ettiler, bunlar müşriklere de yardım ederlerdi. Bir ihtiyaçlarından dolayı Mekke’den çıktılar. Müslümanlardan bir topluluk: Onlara çıkın, onları öldürün, çünkü onlar düşmanlarınıza arka çıkıyorlar, dediler. Bir topluluk da: Onlarla nasıl savaşrız ki, bizim dediğimizi onlar da diyorlar, dediler. Bunun üzerine bu âyet indi. Bunu Atıyye, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir.

Dördüncüsü: Bir kavim Medine’ye geldiler, Müslüman olduklarını gösterdiler, sonra da Mekke’ye döndüler; şirklerini açığa vurdular; bunun üzerine bu âyet indi. Bu Hasen ile Mücâhid’in görüşüdür.

Beşincisi: Bir topluluk Mekke’de imanlarını ilan ettiler, hicretten de çekindiler; mü’minler bunlar hakkında ihtilaf ettiler; işte bu âyet onların hakkında indi. Bu Dahhâk’ın görüşüdür.

Altıncısı: Münafıklardan bir grup Medine’den çıkmak istediler, mü’minlere: Biz Medine’de hasta olduk, hava değişimine çıktık; çünkü biz çöl halkıyız, dediler ve gittiler. Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabı bunlar hakkında ihtilaf ettiler; işte bu âyet bunun üzerine indi. Bu da Süddi’nin görüşüdür.

Yedincisi: Bu Hazret-i Âişe hakkında konuşan İbn Übey hakkında nazil oldu, bu da İbn Zeyd’in görüşüdür.

"Size ne oluyor?": Mü'minlere hitaptır,

Mana da şöyledir:

"Onların durumunda ihtilaf etmede size ne oluyor?

"Fiet": Grup demektir.

"Erkesehüm": Hakkında da dört görüş vardır:

Birincisi: Onları geri çevirdi, demektir, bunu Atâ’, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir.

İbn Kuteybe de şöyle demiştir: Rekestüşşey’e ve erkestuhu ikisi de lügattir: Onları küfürlerine geri çevirdi, demektir: Bu Ferrâ’ ile Zeccâc’ın görüşleridir.

İkincisi: Onları düşürdü, demektir. Bunu İbn Ebi Talha, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir.

Üçüncüsü: Onları helak etti, demektir, bunu da Katâde, demiştir.

Dördüncüsü: Onları saptırdı, demektir, bunu da Süddi, demiştir.

Kazandıkları şey ise: Küfür ve mürtetlikleridir.

Ebû Süleyman şöyle demiştir:

"Allah’ın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz?” demesi şunun içindir; çünkü mü’minlerden bir topluluk: Onlar kardeşlerimizdir, bizim dediğimiz kelimeyi söylediler, dediler.

"Onun için asla bir yol bulamazsın":

Bunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Delile giden bir yol, bunu Zeccâc, demiştir.

İkincisi: Hidayete giden bir yol, bunu da Ebû Süleyman Dımeşki, demiştir.

88 ﴿