96(O büyük mükafat) kendinden birtakım dereceler, bağışlanma ve rahmettir. Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir. "Derecâtin minhü": Zeccâc şöyle demiştir: Derecat, ecren azimen kavlinden bedel olaçak mensubtur ve mükafatı açıklamaktadır. Derecelerden ne murat edildiği hususunda da iki görüş vardır: Birincisi: Onlar cennetin dereceleridir. İbn Muhayrîz şöyle demiştir: Dereceler yetmiştir, her derecenin arası koşu için zayıflatılan atın yetmiş yıl koştuğu mesafe kadardır. Mukâtil de aynısını söylemiştir. İkincisi: Derecelerin manası: Faziletler, demektir. Bunu da Said b. Cübeyr, demiştir. Katâde şöyle demiştir: Eskiler şöyle derlerdi: İslâm bir derecedir, İslâm’da hicret bir derecedir, hicrette cihad bir derecedir, cihadda öldürülme bir derecedir. İbn Zeyd de şöyle demiştir: Dereceler yedidir; bu da beraet suresinde: Susuzluk, bir vadiyi kat etme gibi sevabı yazılan yedi şeydir. (Tevbe: 120, 121) Eğer: "Allahü teâlâ sözün başında derece demişken sonunda niçin dereceler dedi?” şeklinde bir soru tevcih edilirse, buna iki türlü cevap verilir: Birincisi: İlk geçen derece, mücahitlerin mazeretleri olanlara karşı bir derece üstünlüğüdür. Dereceler ise mücahitlerin mazereti olmayanlara karşı birçok aşamalarla olan üstünlükleridir. Bu mana da İbn Abbâs’ın görüşünden çıkarılmıştır. İkincisi: İlk derece övgü ve ululama derecesidir. Dereceler ise: Cennet makamlarıdır. Bunu da Kadı Ebû Ya’lâ, demiştir. |
﴾ 96 ﴿