100Kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde birçok gidecek yer ve bolluk bulur. Kim evinden Allah’a ve Resul’üne hicret etmek üzere çıkar sonra da ona ölüm yetişirse, onun mükafatı Allah’a düşmüştür. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. "Yecid fil ar di murağamen kesiren ve saah": Said b. Cübeyr ile Mücâhid: Hoşuna gitmeyen şeyden kaçacak yer bulur, demişlerdir. İbn Kuteybe de şöyle demiştir: Murağam ile muhacer aynı manayadır ve göçecek yer, demektir. Rağamtü ve hacertü denir ki, göçtüm, demektir. Aslı şudur: Bir adam Müslüman olduğu zaman kavmine rağmen çıkardı, yani onlara kızar ve hicret ederdi, onlarla alakasını keserdi. Onun için gidecek yere: Murağam, Peygambere dönmeye de, hicret denilmiştir. Çünkü adam, kavim ve aşiretini terk ederdi. Bolluk "se’aten” için de iki görüş vardır: Birincisi: Rızk bolluğudur, bunu İbn Abbâs ile cumhûr, demişlerdir. İkincisi: Dini açıklamaya imkan bulmaktır, bunu da Katâde, demiştir. "Kim evinden Allah’a ve Resul’e hicret etmek üzere çıkarsa": Şunda ittifak etmişdirler ki, bu âyet, hicret etmek üzere çıkıp da yolda ölen bir kişi hakkında inmiştir. Bunda da altı görüş beyan ederek ihtilaf etmişlerdir: Birincisi: O, Damure b. el - iys’dir, kör ve zengin idi: Beni taşıyın, dedi. Taşıdılar, hasta idi, Ten’im bölgesinde öldü. Bu kelâm onun hakkında indi. Bunu Said b. Cübeyr rivayet etmiştir. İkincisi: O, el -İys b. Damure b. Zinba’el-Huzai'dir. Ailesine kendisini sediri ile taşımasını söyledi, Ten'im bölgesine varınca öldü. Bu âyet de onun hakkında indi. Bunu Bişr, Said b. Cübeyr’den rivayet etmiştir. Üçüncüsü: O İbn Damure el-Cündai'dir, hastalandı, oğullarına: Beni Mekke’den çıkarın, onun sıkıntısı beni öldürdü, dedi. Onlar da: "Nereye? "dediler; eliyle Medine tarafına işaret etti, hicret etmek istiyordu. Bu kelâm onun hakkında indi. Bunu da İbn İshak zikretmiştir. Mukâtil de: Onun Cündeb b. Damure olduğunu söylemiştir. Dördüncüsü: Onun adı Sebure’dir; bu sûrenin 97 - 100 âyetleri inince hasta olduğu halde ailesine: Beni taşıyın, ben zenginim, beni Medine'ye ulaştıracak malım vardır, dedi. Harem bölgesini geçince, öldü, bu kelâm da onun hakkında nazil oldu. Bunu Katâde, demiştir. Beşincisi: O, Kinane oğullarından bir adamdır, hicret etti, yolda öldü; kavmi onunla alay ettiler: Ne istediğine kavuştu ne de ailesinin arasında kaldı ki, öldüğü takdirde defnedilsin, dediler. Bu kelâm onun hakkında indi. Bunu da İbn Zeyd, demiştir. Altıncısı: O Hakim b. Hizam’ın kardeşi Halid b. Hizam’dır, hicret etmek üzere çıktı, yolda öldü. Bunu Zübeyr b. Bekkar, demiştir. Ayetteki "vakaa” kelimesi: Vacip oldu manasınadır. |
﴾ 100 ﴿