101

Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman eğer kâfirlerin size fenalık yapacağından korkarsanız, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin için apaçık bir düşmandır.

"Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur":

Mücâhid, Ebû Ayyaş’tan şöyle dediğini rivayet etmiştir: Biz Usfan mevkiinde Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraberdik, müşriklerin başında da Halit b. Velid vardı, öğleyi kıldık, müşrikler: Eğer onlara namazda iken saldırırsak onları gafil avlarız, dediler. Bunun üzerine kısaltma âyeti öğle ile ikindi arasında indi. 46 Darb filard: Yeryüzünde seyahat etmektir; cünah da günahtır; kasr ise kısaltmadır, fitne de öldürmedir.

46- İmam Ahmed, Müsned. 4/95; Hakim, Müstedrek, 1/337.

Namazı kısaltma hususunda da iki görüş vardır:

Birincisi: O rekat sayılarını azaltmaktır.

İkincisi: Sınırlarını daraltmaktır. Âyetin zahiri kısaltmanın ancak korku anında câiz olacağını göstermektedir, durum ise öyle değildi. Âyet Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in seferinin çoğuna göre inmiştir ki, çoğunda genellikle düşman korkusu vardı. Şöyle de denilmiştir:

"Namazı kısaltmanız” tam bir cümledir.

"Eğer korkarsanız": İse yeni söz başıdır.

Âlimler yolcu namazının kısaltılmış iki rekat mı yoksa değil mi olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bazıları: Kısaltılmış değildir; yolcu namazı o şekilde farz kılınmıştır, demişlerdir. Bu da İbn Ömer, Cabir b. Abdullah, Said b. Cübeyr ve Ebû Hanife’nin görüşleridir.

Buna göre namazın kısaltılması tek rekat olmasıdır. Bu da ancak yolculuk ve korku halinde câizdir. Çünkü onlara göre yolculuktaki iki rekat, korku olmazsa tamdır, kısaltılmış değildir. Delilleri de şudur: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Zi Kıred gazasında namaz kıldı, insanlar da arkasında iki saf oldular; bir saf arkasında idi, bir saf da düşman karşısında idi. Arkasındakilere bir rekat kıldırdı, sonra onlar çekilip ötekilerin yerlerini aldılar, onlar da geldiler; Efendimiz de onlara bir rekat kıldırdı. Geçen rekatı kaza etmediler.

İbn Abbâs da şöyle demiştir: Allah namazı Peygamberinize hazarda dört, seferde iki, korku halinde de bir rekat olarak farz kıldı. 47

47- Müslim. Salatü'l - Müsafirin ve Kasnına, hadis no, 5, 6; Ebû Dâvud, Sefer, bab, 10; Nesâî, Havi bab, 4; Ahmed, Müsned, 3/363..

İkincisi: O, kısaltılmıştır, tam değildir. Bu da Mücâhid, Tâvûs, Ahmed ve Şâfiî’nin görüşleridir. Ya’lâ b. Ümeyye de şöyle demiştir: Ömer b. Hattab’a: İnsanların bugün emniyet içindeyken namazı kısaltmalarına şaştım, Allahü teâlâ ise

"eğer korkarsanız” demiştir, dedim. Hazret-i Ömer de: Ben de senin şaştığın şeye şaştım, bunu Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e söyledim; o da: Bu, Allah’ın size ettiği bir ikramdır, ikramını kabul ediniz, dedi. 48

48- Müslim, Salatü'l - Müsafirin, hadis no, 4; Ahmed, Müsned, 1/175; Ebû Dâvud, lirinizi, Nesâî ve İbn Mâce.

Yolcu için namazı kısaltmak ancak yolculuğu mubah ise câizdir, bunu da imam Malik ile Şâfiî demişlerdir.

Ebû Hanife ise: Yolculuğu masiyet ise de câizdir, demiştir. Niyet ettiği ikamet müddetinde tam kılacağı, ondan azında ise kısa kılacağı süreye gelince, arkadaşlarımız (Hanbeliler): Yirmi iki namazdır, demişler.

Ebû Hanife ise: On beş gündür, demiştir. İmam Malik ile Şâfiî de: Dört gündür, demişlerdir.

101 ﴿