104O topluluğu (düşmanları) aramakta gevşemeyin. Eğer siz acı duyarsanız onlar da sizin gibi acı duyarlar. Allah’tan onların ummadıklarını umuyorsunuz. Allah her şeyi bilen, hikmet sahibidir. "O topluluğu aramakta gevşemeyin": Tefsirciler şöyle demişlerdir: İniş sebebi şöyledir: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Uhut dönüşünde ashabına Ebû Süfyan ve adamlarının izlerini sürmelerini emretti. Onlar da yaralı olduklarını ileri sürdüler; bunun üzerine bu âyet indi. Zeccâc şöyle demiştir: "Tehinu": Zayıflamaktır, çekimi de, vehene yehinü şeklindedir. Her türlü zayıflık vehndir. İbteğal kavme de: Birilerini aramaktır. Kavim burada kâfirlerdir. "İn tekunu telemim": Eğer acı duyuyorsanız, onlar da sizin gibi acı ve yorgunluk çekiyorlar. Siz ise bununla beraber onların beklemediği şeyi bekliyorsunuz, demektir. Bu beklenen şeyde de iki görüş vardır: Birincisi: O, umuttur, bunu Mukâtil, demiştir. Zeccâc da: İlimlerine güvenilen bütün dilciler bu görüştedirler, demiştir. İkincisi: O korkudur. Bunu Ebû Salih, İbn Abbâs'tan rivayet etmiştir. Ferrâ’ da şöyle demiştir: Korkunun umut manasında kullanılması ancak negatif şekilde görülmüştür, meselâ "Neden Allah için saygı umut etmiyorsunuz?” (Nûh: 13); "Allah’ın günlerini ummazlar” (Casiye: 14) âyetlerinde olduğu gibi. Bu manada şair de şöyle demiştir: Develeri sürenle karşılaştığı zaman umut etmez (korkmaz): Yedi deve ile mi karşılaştı yoksa bir deve ile mi? El - Hüzeli de şöyle demiştir: Onu arı soktuğu zaman sokmasından korkmaz, Döner işçi arıların kovanına saldırır. "Korktum” manasına: Recevtüke; recevtüke manasında da korktum denilmez (olumlu cümlede. Mütercim). Zeccâc şöyle demiştir: Umudun korku manası içermesi şundandır; çünkü insan umudunun gerçekleşmemesinden korkabilir. Birinci görüşe göre mana: Siz zaferi, dininizin açığa çıkmasını ve cenneti umuyorsunuz, olur. İkinci görüşe göre de: Onlar korkmadıkları halde siz Allah’ın azabından korkuyorsunuz, olur. |
﴾ 104 ﴿