105Şüphesiz kitabı sana hak ile indirdik ki, insanların arasında Allah’ın sana gösterdiği ile hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma. "Kitabı sana hak ile indirdik": Sebeb-i nüzulü için üç görüş vardır: Birincisi: Tu’me b. Ubeyrık, Katâde b. Numan’ın zırhını çaldı. Zırh da içinde un bulunan bir çuvalın içinde idi. Un çuvalın deliğinden akmaya başladı, eve kadar devam etti. Sonra da onu bir Yahudi’nin yanında sakladı. Zırh Tu’me’nin yanında arandı, onun yanında bulunmadı ve: Benim bilgim yoktur, diye yemin etti. Zırhın sahipleri de: Hayır, Allah'a yemin ederiz ki, o evimize girdi, onu aldı. Biz izini sürdük, unun izini gördük, dediler. Yemin edince onu bıraktılar. Unun izini sürdüler, Yahudinin evine vardığını görünce, onu yakaladılar. Yahudi: Onu bana Tu’me verdi, dedi. Tu’menin aşireti de: Onu Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e götürün, arkadaşımızın suçsuz olduğu meydana çıkar, dediler. Ona (Efendimize) geldiler, ona bu hususta konuştular. O da bir şeyler yapmak ve Yahudi’yi cezalandırmak istedi. Bu âyetlerin hepsi bunun üzerine indi. Bunu Ebû Salih, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. İkincisi: Yahudilerden bir adam, Tu’me b. Ubeyrık’a bir zırh emanet etti, o da emanete hiyanet etti. Etrafın haberdar olacaklarını anlayınca onu Ebû Müleyl el - Ensari’nin evine attı. Tu’me’nin aşireti onu savundular, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e geldiler, onu aklamasını ve Yahudi’yi yalanlamasını istediler. Bunun üzerine bu âyetler indi. Bu Süddi ile Mukâtil’in görüşüdür. Üçüncüsü: Rifaa b. Zeyd’in yukarı odası delindi, yiyeceği ve sİlâhı alındı, bundan Ubeyrık’ın oğulları itham edildi. Onlar da Beşir, Mübeşşir ve Bişr idiler. Katâde b. Numan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gitti: Ya Resûlallah, bir ev halkımız haksızlığa maruz kaldı, amcam Rifaa b. Zeyd’in yukarı odasını deldiler, sİlâhını ve erzakını aldılar, dedi. O da: "Buna bakayım” dedi. Ubeyrık’ın kabilesinden bir topluluk Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e gittiler: Katada b. Numan ve amcası bizden bir ev halkını hedef aldılar, onlara hırsızlık iftirası attılar; onlar ise Müslüman ve namuslu kimselerdir, dediler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Katâde’ye: "Sen kanıtın olmadığı halde onları itham ettin!” dedi. Bu âyetler bunun üzerine indi. Kitap: Kur’ân'dır. Hak da: Adaletle hükmetmektir. "İnsanlar arasında karar vermen için": Aralarında hüküm vermen için. "Allah'ın sana gösterdiği ile": Bu hususta da iki görüş vardır: Birincisi: Ona öğrettiği ilimdir, ona öğrettiği de delili olmayan hiç kimsenin iddiasını kabul etmemektir. İkincisi: İçtihadı ile vardığı karardır, bunu da Maverdi, zikretmiştir. "Hainlere hasım olma": Zeccâc şöyle demiştir: Hainlere hasım da olma, onları savunma da. Onun hasım olup olmadığında iki görüş beyan ederek ihtilaf etmişlerdir: Birincisi: Hitap etti ve onu mazur gördü. Bunu el - Avfi, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. İkincisi: Buna niyetlendi, fakat yapmadı, bunu da Said b. Cübeyr ile Katâde, demişlerdir. Kadı Ebû Ya'lâ da şöyle demiştir: Bu âyet, bir kimsenin gerçek durumunu öğrenmedikçe bir kimseyi haklı veya haksız bulmaya yeltenmenin câiz olmadığını göstermektedir. Çünkü Allahü teâlâ bu gibi şeyde Peygamber’ine itap etmiştir. |
﴾ 105 ﴿