162Ancak onlardan sağlam ilme sahip olanlarla mü'minler; sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler. Namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve Allah’a ve ahiret gününe iman ederler. İşte onlara büyük bir mükafat vereceğiz. "Ancak sağlam ilme sahip olanlar": İbn Abbâs: Bu, kitap ehlinin mü’minleri için bir istisnadır, demiştir. Rasihun ise: İlimleri sağlam olanlardır. Ebû Süleyman da: Onlar Abdullah b. Selam, onunla beraber iman edenler ve Cafer b. Ebû Talip’le Habeşistan’dan dönen İncil ehlinden iman edenlerdir. Mü’minler de: Resûlüllah’ın ashabıdır, demiştir. "Namaz kılanlar": İse onu emredildikleri gibi yerine getirenlerdir. "El - mukîmîne"nin mensûb olmasında ise dört görüş vardır: Birincisi: O, katibin hatasıdır. Bu da Hazret-i Âişe’nin görüşüdür. Osman b. Affan’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Mushafta dilbilgisi hatası vardır, Araplar onu dilleriyle doğrultacaktır. İbn Mes’ûd, Übey, Said b. Cübeyr, İkrime ve Cuhderi ise vav ile: el - Mukimunessalate” okumuşlardır. Zeccâc da şöyle demiştir: Bu hatadır diyenin sözü cidden akıldan uzaktır, çünkü Kur’ân’ı toplayanlar dil ehli ve önder kimseler idiler. Onlar nasıl başkalarının doğrultacağı bir şeyi Allah'ın kitabında bırakırlar? Bunun onlara nispet edilmesi uygun değildir. İbn Enbari de şöyle demiştir: Osman hadisi sahih değildir, çünkü senedinde kopukluk vardır. Osman’ın kendinden sonrakilerin düzeltecekleri bir şeyi Kur’ân’da bırakması imkansızdır. İkincisi: O, "Ma"nın üzerine atıftır, Mana da şöyle olur: Sana indirilene ve namaz kılanlara iman ederler. Bunların da melekler olduğu, bir görüşte de peygamberler olduğu söylenmiştir. Üçüncüsü: O "minhüm"deki hüm zamirinin üzerine ma’tûftur, Mana da şöyledir: onlardan ve namaz kılanlardan ilimleri sağlam olanlar, sana indirilene iman ederler. Zeccâc şöyle demiştir: Bu nahiv Âlimlerince kötü bir görüştür, zahir mecrur şiir dışında zamir mecrura atfedilmez. Dördüncüsü: O, medh üzere mensubtur, Mana da şöyledir: Namaz kılanları yad et, onlar zekât verenlerdir! Şöyle bir misal getirdiler: Kavmim uzak olmasın; onlar Düşmanların zehiri, kesilecek develerin afetidir. Bütün savaş meydanlarına menleri yad et, Onlar harama uçkur çözmemişlerdir. Buna göre: Savaş meydanlarına inenleri yad et kavlinin manası: Onlar temizdirler, olur. Merertü bizeydin el kerim sözün de bu kabildendir ki: Eğer onu başkasından ayırmak istersen, elkerimi dersin ki, sözün akışı da öyledir. Eğer onu methetmek istersen nasb edersin: Biziyedin eklerime dersin. Sanki: Kerem sahibi Zeyd’i yad et demiş gibi olursun. Eğer istersen merfu okur ve: Huvel kerimi demiş gibi olursun. Caeni kavmükel mutimine filmahli velmuğisune fişşedadid (kıtlıkta yemek yediren kavmin geldi, onlar zorluklarda imdat edenlerdir) demek olur. Bu, Halil ile Sibeveyh’in görüşüdür. Bu görüşleri Zeccâc nakletmiş ve bu (son) görüşü tercih etmiştir. |
﴾ 162 ﴿