5-MAİDE SÛRESİİbn Abbâs ile Dahhâk: Medine’de inmiştir, demişler; Mukâtil de: Gündüz inmiştir, hepsi Medine'de inmiştir, demiştir. Ebû Süleyman Dımeşki de: Mekki olanı sadece: "Elyevme ekmeltü leküm dineküm” kısmıdır, demiştir. Sadece: "Ya eyyühellezine amenu lâ tühillu şaairerallahi” kısmının Mekki olduğunu da söylemişlerdir. Doğrusu: Elyevme ekmeltü leküm dineküm kavlinin Arafe günü Arafat’ta indiğidir. Bunun içindir ki, Mekki denmiştir. Bismillahirrahmanirrahim 1Ey iman edenler, akitleri yerine getirin, ihramlı iken avlanmayı helâl saymamak şartı ile okunacaklar dışında kalan davarlar size helâl kılındı. Şüphesiz Allah dilediğine hükmeder. "Ey iman edenler": Bununla kimlerin muhatap oldukları hususunda iki görüş vardır: Birincisi: Onlar bizim ümmetimizin mü'minleridir, bu da cumhûrun görüşüdür. İkincisi: Onlar kitap ehlidir, bunu da İbn Cüreyc, demiştir. "Ukud": Akitler, verilen sözlerdir, bunu İbn Abbâs, Mücâhid, İbn Cübeyr, Katâde, Dahhâk, Süddi ve bir grup müfessir demişlerdir. Zeccâc da "ukud": Kuvvetli sözleşmelerdir demiştir. Burada sözleşmelerden ne kasdedildiği hususunda da beş görüş vardır: Birincisi: Onlar Allah’ın kullarına helâl ve haram kıldığı şeylerde aldığı sözlerdir. Bu da İbn Abbâs ile Mücâhid'in görüşüdür. İkincisi: Onlar bütün sözleşmelerdir, bunu da Hasen Basri, demiştir. Üçüncüsü: Bunlar cahiliyedeki sözleşmelerdir, bunlar da kendi aralarında yaptıkları yeminli anlaşmalardır. Bunu da Katâde, demiştir. Dördüncüsü: Bunlar Allahü teâlâ’nın Peygamber Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e iman hakkında ehl-i kitaptan aldığı sözleşmedir. Bunu da İbn Cüreyc, demiştir. Ondan bunun kitap ehline hitap olduğunu da zikretmiştik. Beşincisi: Bunlar insanların kendi aralarında alışveriş, nikah veya bir insanın kendi nefsine karşı ettiği adak veya yeminlerdir. Bu da İbn Zeyd’in görüşüdür. "Size dilsiz hayvanlar helâl kılındı": Dilsiz hayvanlar hakkında üç görüş vardır: Birincisi: Onlar anaları boğazlandığı zaman karınlarında bulunan yavrulardır, bunu da İbn Ömer ile İbn Abbâs, demişlerdir. İkincisi: Onlar develer, sığırlar ve koyunlardır, bunu da Hasen ile Katâde, demişlerdir. Rebi’ de: Bunlar bütün davarlardır, demiştir. İbn Kuteybe ise: Bunlar develer, sığırlar, koyunlar ve bütün vahşi hayvanlardır, demiştir. Üçüncüsü: Bunlar geyik, ceylan ve yaban öküzü gibi vahşi hayvanlardır. Bu da İbn Abbâs ile Ebû Salih’ten rivayet edilmiştir. Ferrâ’ da: Bu hayvanlar: Yaban öküzü, geyik, ceylan ve yaban eşeği gibi hayvanlardır, demiştir. Zeccâc da: Bunlara behime (dilsiz) denilmesi, iyiyi kötüyü ayırma güçlerinin olmamasındandır, demiştir. "Ancak size okunacak olanlar müstesna": İbn Abbâs’tan rivayet edildiğine göre: Onlar ölü ve Kur’ân’da haram edilen sair hayvanlardır, demiştir. İbn Enbari de: Bize okunan yasaklar, bundan sonraki "size ölü haram kılındı...” âyetidir, demiştir. "Avı helâl saymamak şartı ile": Ebû’l - Hasen Ahfeş şöyle demiştir: "Evful ukude gayra muhillissaydi", gayra hal olmak üzere mensûb olmuştur. Başkası da mana şöyledir demiştir: Size hayvanlar helâl kılındı, ihramlı iken onları avlamayı helâl saymamak şartı ile. Zeccâc da: hurum, ihramlı demektir, tekili haramdır. Recülün haramun ve kavmun hurumun, denir, demiştir. Şair de şöyle demiştir: Ona (o kadına) kendine gel, ben ihramlıyım, Bunun da ötesinde lebbeyk okumaktayım, dedim. "Allah dilediğine hükmeder": Yani bütün yaratılmışlar O’nundur, dilediği kimseye dilediği şeyi helâl eder, dilediğine de istediğini haram eder. |
﴾ 1 ﴿