6-EN’AM SÛRESİ

Mekke'de inmiştir. 165 ayettir.

İniş Sebebi:

Mücâhid, İbn Abbâs'tan rivayet etmiştir: En’am suresi Mekke'de inenlerdendir. Bu da Hasen, Katâde ve Cabir b. Zeyd'in görüşleridir.

Yûsuf b. Mihran, İbn Abbâs'tan şöyle dediğini rivayet etmiştir: En'am suresi geceleyin Mekke’de indi, etrafında yetmiş b. melek vardı. 1

1 - Suyuti, ed - Dürrü'l - Mensur, Taberani rivayet etmiştir.

Ebû Salih,

İbn Abbâs’tan şöyle dediğini rivayet etmiştir: O Mekke’de toptan ve gece indi. Onu da hemen o gece yazdılar. Ancak altı âyet hariç, onlar da şunlardır:

"Kul tealev etlu ma harreme Rabbüküm aleyküm...” (En'am: 151-153);

"Vema kaderullahe hakka kadrihi...” (En’am: 91);

"ve men azlemü mimmeniftera alallahi keziba...” (En’am: 93, 94)

Mukâtil de aynısını söylemiş ve iki âyet ilâve etmiştir:

"Vellezine ateynahümül kitabe...” (En’am: 114) ve

"ellezine ateynahümül kitabe yarifunehu...” (En’am: 21)

İbn Abbâs ile Katâde’den de şöyle dedikleri rivayet edilmiştir: O Mekki’dir, ancak şu iki âyet Medine’de inmiştir:

"Vema kaderullaha hakka kadrih...” (En’am: 91) ve:

"Vehüvellezi enşee cennatin maruşatin". (En'am: 141)

Ebû’l - Feth İbn Şeyta da: Onun iki âyet hariç Mekke’de indiğini söylemiştir:

"Kul tealev...” ile arkasındaki âyet. (En'am: 151,152)

Bismillahirrahmanirrahim

1

Övgü; gökleri ve yeri yaratan, karanlıklan ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Sonra kâfirler Rablerine denk (eş) tutuyorlar.

Tefsiri:

Ka’b şöyle demiştir: Kehf’in girişi En’am’ın girişi ile, sonucu da Hûd’un sonucu ile aynıdır. Göklerden ve yerden bahsetmesi, bu ikisinin mahlukatın en büyüklerinden olmasındandır. "Caale” kelimesinden maksat, yaratmadır. Caale’nin burada sıla yani bağlaç gibi zait olduğu söylenmiştir. Mana: Allah gökleri, yeri ve karanlıkları yarattı, olur.

“Karanlıklar” ve “aydınlık“ tan murat edilen şey üzerinde de üç görüş vardır:

Birincisi: Küfür ile imandır, bunu da Hasen, demiştir.

İkincisi: Gece ile gündüzdür, bunu da Süddi, demiştir.

Üçüncüsü: Bütün karanlıklar ile aydınlıklardır.

Katâde şöyle demiştir: Allahü teâlâ gökleri yerden, karanlıkları aydınlıktan ve cenneti de cehennemden önce yaratmıştır.

"Sonra kâfirler": Yani bu açıklamadan sonra müşrikler,

"Rablerine denk tutarlar": Yani O’na eşler tanır; ölü taşlara taparlar, bu arada bu anlatılanları Yaratanın da O olduğunu ikrar ederler. Adeltü hâza bihaza, denir ki: Onu buna eşit saydım, demektir.

Ebû Ubeyde de: Burada takdim ve tehir vardır, takdiri de: Yadilune birabbihim, demiştir. Nadr b. Şümeyl de: Be,

"an” manasınadır, demiştir.

1 ﴿