110

Ona ilk sefer iman etmedikleri gibi kalplerini ve gözlerini çevirir ve onları taşkınlıkları içinde şaşkın şaşkın bocalamaya bırakırız.

"Kalplerini ve gözlerini çeviririz": Çevirmek (taklib): Bir şeyi ters yüz etmektir.

Kelâmın manasında ise dört görüş vardır:

Birincisi: Onlara istedikleri gibi bir mucize verseydik, kalplerini ve gözlerini ona iman etmekten çevirir ve onlarla hidâyetin arasına girerdik, daha önce gördüklerine iman etmedikleri gibi buna da iman etmezlerdi. Bunu da onlara ceza için yapardık. İbn Abbâs, Mücâhid ve İbn Zeyd, bu manaya gitmişlerdir.

İkincisi: Bu, ahirette dünyaya dönmek istemelerinin cevabıdır,

Mana da şöyledir: Eğer dünyaya döndürülselerdi, dünyada iken onlarla hidâyetin aralarına girdiğimiz gibi yine girerdik. Bu manayı da İbn Ebi Talha, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir.

Üçüncüsü: Eski milletler âyetleri gördükleri zaman onlara nasıl iman etmedilerse bunların da kalplerini ve gözlerini âyetlere iman etmekten öyle çeviririz. Bunu da Mukâtil, demiştir.

Dördüncüsü: Bu çevirme onlara ceza için cehennemde olacaktır, bunu da Maverdi, demiştir.

"Bihi” (ona) zamirinin merciinde de dört görüş vardır:

Birincisi: O, Kur’ân'a râcîdir.

İkincisi: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e râcîdir.

Üçüncüsü: Görülen âyetlere râcîdir.

Dördüncüsü: (Kalplerini ve gözlerini) çevirmeye râcîdir.

"İlk sefer"den ne kastedildiği hususunda da üç görüş vardır:

Birincisi: İlk sefer: Dünya yurdudur.

İkincisi: O, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’den önceki peygamberlerin mucizeleridir.

Üçüncüsü: O, âyetler inmeden önce, inmiş gibi kalplerini imandan çevirmedir.

Tuğyan ve ameh kelimeleri de Bakara suresinde zikredilmiştir.

110 ﴿