119Neden üzerine Allah’ın isminin anıldığı şeylerden yemiyorsunuz? Halbuki mecbur kalmadıkça size haram ettiğini açıklamıştır. Şüphesiz onları bilmeden keyiflerine uyarak (insanları) gerçekten saptırırlar. Şüphesiz Rabbin haddi aşanları pekiyi bilendir. "Vemaleküm ella te’külu” (neden yemiyorsunuz?): Zeccâc: Mana şöyledir, demiştir: "Ve eyyü şeyin yekau leküm fi en lâ te’külu; "en” mahallen mensubtur, çünkü "fi” düşmüştür; mana da "en” ile bitişmiş, o nedenle onu nasbetmiştir. "Ve kad fassale leküm": İbn Kesir, Ebû Amr ve İbn Âmir, merfu olarak: "Fussıle leküm ma hurime aleyküm” okumuşlardır; Nâfi, Hafs da Âsım kıraatinde, Ya’kûb , Kazaz da Abdülvaris’ten naklen, fenin fethası ile: "Fassale", hanın fethası ile de: "Harreme” okumuşlardır. Hamze, Kisâi ve Ebû Bekir de Âsım’dan rivayeten fenin fethası ile: "Fassale", hanın zammesi ile: "Hurrime” okumuşlardır. Zeccâc da şöyle demiştir: Yani sizin için helâl haramdan ayırt edildi, darda kalınca da, haram edilen size helâl edildi. Said b. Cübeyr de şöyle demiştir: Size haram edilenler açıklandı, yani Maide suresinde ölü, kan... vs. gibi şeyler açıklandı. "Ve inne kesiren leyedillune biehvaihim": Yani Arap müşrikleri boğazlama vs. hususlarda saparlar, demektir. İbn Kesir ile Ebû Amr, "leyedillune", Yûnus: 88'de: "Rabbena liyedıllu", İbrahim 30’da: "Endaden liyedıllu", Hac: 9’da: "Saniye itfihi leyedılle", Lokman: 6’da: "Liyedılle an sebilillahi biğayri ilmi", Zümer: 8’de: "Endaden liyedılle", bu altı yerde yenin fethası ile okurlar. Âsım, Hamze ve Kisâi de zammesi ile okudular. Nâfi ile İbn Âmir de: "Leyedallune biehvaihim", Yûnus’ta da feth ile "liyedallu” okumuşlar. İkisi, yani Nâfi ile İbn Âmir de kalan dördü zamme ile okumuşlardır. Kim fetha ile okursa, kendilerinin saptıklarını, kim de zamme ile okursa, başkalarını saptırdıklarını murat etmiş olurlar. Bu da saptırmada daha abartılıdır. Zira her saptıran sapıktır da, her sapık, saptırıcı değildir. |
﴾ 119 ﴿