78Bunun üzerine onları o sarsıntı tuttu; yurtlarında diz çökenler (helak olanlar) oldular. "Onları sarsıntı (recfe) tuttu": Zeccâc: Recfe şiddetli sarsıntıdır, demiştir. "Feasbahu fi darihim” (yurtlarında oldular): Yani şehirlerinde, demektir. Eğer: "Burada nasıl tekil yaptı da, başka bir yerde çoğul yaparak: "Fi diyarihim” (Hûd: 67) dedi?” denilirse, buna iki cevap verilir: Bunları da İbn Enbari zikretmiştir: Birincisi: Yurttan (dardan), askeri kamplarını kastetmişlerdir. Diyarihim derken de her birinin konakladığı menzili kastetmişlerdir. İkincisi: Dâr demekle diyarı kastetmiştir, tekil söylemekle çoğul söylemeye gerek duymamıştır. Meselâ şairin şu mısraı gibi: Yarı karın yiyin, yaşarsınız. (Yarı karınlar, demek istemiştir). Bu kitapta bunun misalleri çoktur. "Câsimîn": Ferrâ’ şöyle demiştir: Sabahleyin çökmüş kül gibi yığılıp kaldılar. Ebû Ubeyde de şöyle demiştir: Birbirlerinin üzerine çöktüler. Cüsum insanlar ve kuşlar için devenin çökmesi gibidir. İbn Kuteybe de şöyle demiştir: Cüsüm dizlerin üzerine çökmektir. Başkası da şöyle demiştir: Bu şekilde ölüp kaldılar. Zeccâc da şöyle demiştir: Üst üste atılan kül gibi cesetler haline geldiler. Müfessirler şöyle demişlerdir: Azap gelirken birbirlerinin üzerine düşüp kaldılar. |
﴾ 78 ﴿