7

Hani, Allah sana iki bölükten birinin şüphesiz sizin olacağını va'dediyordu. Siz ise dikensizin (silâhsızın) sizin olmasını istiyordunuz. Allah ise kelimeleri ile hakkı gerçekleştirmek ve kâfirlerin kökünü kesmek istiyordu.

"Hani, Allah sana iki bölükten birini va’dediyordu": Tefsirciler şöyle demişlerdir: Ebû Süfyan, Kureyş kervanı ile Şam’dan dönüyordu, Bedir’e yaklaşınca, Cebrâil indi; bunu Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e haber verdi. O da Bedir’e gitmek üzere bir grup ashabı ile çıktı. Bu da onlara (kervana) ulaştı. Amr b. Damdam el - Ğifari’yi yardım istemek amacıyla Mekke’ye gönderdiler. Kureyşliler de onu müdafaa etmek için çıktı. Ebû Süfyan deniz sahiline ulaştı, Resûlüllah’ın elinden kurtuldu. Cebrâil de bu âyeti indirdi:

"Hani Allah size va’dediyordu".

Mana şöyledir: O zamanı hatırlayın ki, Allah size iki bölükten birini va’dediyordu. İki bölük: Ebû Süfyan ve yanındaki malla Ebû Cehil ve yanındaki Kureyşlilerdir. Ebû Süfyan yanındaki malı kaçırınca Kureyş’e: Eğer kervanınızı korumak için çıktınızsa, ben onu sizin için kurtardım, diye yazdı. Ebû Cehil de: Allah'a yemin ederiz ki, dönmeyeceğiz, dedi. Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem de, onları kastederek çıktı. Ashabı bundan hoşlanmadılar; savaşmayı değil de ganimet olacak bölüğü elde etmek istediler. İşte: "Sİlâhsızın sizin olmasını istiyorsunuz” dediği budur. Fülanün şakissİlâh, ve şakkün fissİlâh ve şaikün denir ki, sİlâhlı manasınadır. Dikene mecazen sİlâh denmesi, sivri ve keskin olmasındandır. Maeşedde şevkete beni fülanin denir ki: Silâhları ne de keskindir, demektir. Ahfeş de: "Zatüşşevke” diyerek müennes zikredilmesi, taife (bölük) manası itibariyledir, demiştir.

"Allah ise hakkı gerçekleştirmek istiyor":

Haktan ne kastedildiği hususunda da iki görüş vardır:

Birincisi: O, İslâm’dır, bunu da İbn Abbâs ile diğerleri demişlerdir.

İkincisi: O, Kur’ân’dır,

Mana da şöyledir: Sana Kur’ândan indirdiğini gerçekleştirmek istiyor.

"Kelimeleri ile": İlm-i ezelisinde dini güçlendireceğine dair vaatleriyle, meselâ:

"Onu bütün dinlerin üzerine çıkarsın diye” (Tevbe: 33) kavli gibi.

"Kâfirlerin kökünü kesmek istiyordu": Bunu da En’am: 45’te açıklamış bulunuyoruz.

"Hakkı gerçekleştirmek için":

Mana şöyledir: Hakkı gerçekleştirmek için kâfirlerin kökünü kesmek istiyor. Bu hak üzerinde de geçen iki görüş vardır. Bâtıll ise: Şirktir. Burada mücrimler ise: Müşriklerdir.

7 ﴿