34Allah onlara neden azap etmesin ki, onlar, (insanları) Mescid-i Haram’dan çeviriyorlar. Oysa onlar onun mütevellileri değiller. Onun mütevellileri ancak müttakilerdir. Fakat onların çoğu bilmezler. "Allah onlara neden azap etmesin ki,": Bu âyet onlara azap etmeyi câiz görüyor, birincisi ise onu reddediyor. Bundan maksat, birinci azap mıdır yoksa değil midir? Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: O, birinci azaptır, ancak o, iki şeyle engellenmiştir: Birincisi: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in içlerinde olması. İkincisi: İstiğfar eden mü’minlerin aralarında olması. Hicretle ayrım gerçekleşince, kalanlara azap Bedir günü tahakkuk etti. Hayır, Mekke’nin fethinde gerçekleşti, diyenler de olmuştur. İkincisi: Onlar ayrıdırlar; bu hususta da iki görüş vardır: Birincisi: İkinci azap bazılarının Bedir savaşında öldürülmesidir. Birincisi de hepsinin köklerinin kazılmasıdır. Birincisinin olmaması, bazılarının iman edeceklerinin bilinmesinden ve bazı zürriyetlerin de Müslüman olacaklarındandır. Böylece ikincisi gerçekleşmiştir. İkincisi: Birinci azap dünya azabıdır, ikinci azap da ahiret azabıdır. Bunu da İbn Abbâs demiştir. O zaman mana şöyle olur: Allah müşriklere istiğfar ettikleri için dünyada azap edecek değildir, Allah onlara ahirette niye azap etmesin ki,? "Onlar Mescid-i Haram’dan onun mütevellilerini çeviriyorlar": Onun zamirinde de iki görüş vardır: Birincisi: O, "Mescid"e râcîdir, bu da cumhûrun görüşüdür. Hasen de şöyle demiştir: Müşrikler: Biz Mescid-i Haram’ın mütevellileriyiz, dediler; Allah da bunu reddetti. İkincisi: O zamir aziz ve celil olan Allah’a râcîdir, bunu da Ebû Süleyman Dımeşki zikretmiştir. "O’nun mütevellileri ancak sakınanlardır": Şirk ve isyanlardan sakınanlardır. Fakat Mekke halkı Beytullah’a kimlerin daha layık olduğunu bilmezler. |
﴾ 34 ﴿