35Onların Beytullah’ın huzurunda namazları ancak ıslık çalmaktan ve el çırpmaktan ibarettir, öyleyse inkârınız yüzünden azabı tadın. "Onların Beytullah’ın huzurunda namazları değildir": İniş sebebi şöyledir: Onlar Beytullah’ı tavaf ederler, el çırpar, ıslık çalar ve yanaklarını yere koyarlardı. Bunun üzerine bu âyet indi. Bunu da İbn Ömer, demiştir. “Mükâ“ ya gelince onda da iki görüş vardır: Birincisi: O, ıslıktır, bunu İbn Ömer, İbn Abbâs, İbn Cübeyr, Katâde, Ebû Ubeyde, Zeccâc ve İbn Kuteybe, demişlerdir. İbn Fâris de şöyle demiştir: Mekattairü yemku mükâen denir ki, kuş ötmektir. Mekiyet yeduhu temki meken de denir ki, eli sertleşmek ve katılaşmaktır. Temekkâ da: Abdest almaktır. Bu Mana da şöyle bir şiir okumuşlardır: Sen yol üzerinde haksızlık yaparken, Maktulün kanı ile abdest alan gibisin (mütemekki). İkincisi: O, parmaklarını ağızlarına sokup karışıklık yaparak ve ıslık çalarak Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in namazını bozmaktır. Bunu da Mücâhid, demiştir. İbn Enbari de şöyle demiştir: Lügatçiler mükânın parmakları ağza sokma olduğunu kabul etmezler; o ancak ıslıktır, derler. Tasdiyeye gelince onda da iki görüş vardır: Birincisi: O el çırpmadır, bunu da İbn Ömer, İbn Abbâs, Hasen, Mücâhid, Katâde ve cumhûr, demişlerdir, İbn Kuteybe de şöyle demiştir: Şadda denir ki: İki eliyle alkış yapmaktır. Raciz (halk şairi) şöyle demiştir: Cimrilik edip yanağını göstermedi, cömertlik edip yanağını açtı, Ben ise aşkın şaşkınlığından alkış tutuyorum. Beyitte geçen ğarv, şaşkınlıktır, lağarve min keza: Bunda şaşılacak bir şey yoktur, demektir. İkincisi: Tasdiye: İnsanları Beytulharem’den çevirmektir, bunu da Said b. Cübeyr, demiştir. İbn Zeyd de: O, insanları Allah’ın yolundan ve dininden çevirmektir, demiştir. Mukâtil şöyle iddia etmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Mescid-i Haram’da namaz kılıyordu, müşriklerden Abdüddar b. Kusay oğullarından iki adam kalktılar; sağma geçip ıslık çalmaya, ikisi de soluna geçip el çırpmaya başladılar; maksatları Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in namazını ve okumasını karıştırmak idi. Allah onları Bedir savaşında öldürdü. İşte: "İnkarınıza karşılık azabı tadın” kavli budur. İnkârları Allah’ın birliğini kabul etmemeleridir. Eğer: "Islık çalmaya ve el çırpmaya neden namaz denildi?” denilirse, İbn Enbari bunun için iki cevap zikretmiştir: Birincisi: Onlar bunu namaz yerine koyarlardı. Arap dilinde şu meşhurdur: Abdullah’ı ziyaret ettim, bana ikram edeceği yerde cefa etti, derler. Yani cefayı ikramın yerine koydu, demektir. Şair de şöyle demiştir: Ey Amim, bana hurma ikram et, dedim, Benim hurmam ise azarlanmam ve terslenmem oldu. Yani bağırmayı hurma yerine koymuştur (onlar da el çırpmayı ve ıslık çalmayı namaz yerine koymuşlardır. Mütercim). İkincisi: Namazı ıslık ve el çırpma olanın namazı yoktur, demektir. Nitekim Arapları Filancanın cömertlikten başka kusuru yoktur derler ki, onun hiç kusuru yoktur, demektir. Şair de şöyle demiştir: Öyle bir delikanlıdır ki, meziyetleri kemale ermiştir, Ancak o kadar cömerttir ki, geriye mal bırakmaz. |
﴾ 35 ﴿