7Müşrikler için Allah katında ve Resul’ü katında nasıl bir antlaşma olabilir? Ancak Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız hariç. Onlar size dürüst davrandıkları sürece siz de onlara dürüst davranın. Şüphesiz Allah müttakileri sever. "Müşrikler için nasıl antlaşma olur?": Yani bu onlar için olamaz, demektir. "Ancak Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız hariç": Bunlar hakkında da üç görüş vardır: Birincisi: Onlar Damre oğullarıdır, bunu da İbn Abbâs, demiştir. İkincisi: Onlar Kureyşlilerdir, yine bunu da İbn Abbâs, demiştir. Katâde de şöyle demiştir: Onlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile Hudeybiye seferinde barış antlaşması yapıp da sonra onu bozarak müşriklere arka çıkanlardır. Üçüncüsü: Onlar Huzaalılardır, bunu da Mücâhid, demiştir. Siyer Âlimleri şöyle demişlerdir: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem, Hudeybiye seferinde Süheyl b. Amr ile sulh yapınca, şunu yazdı: "Bu, Muhammed b. Abdullah’ın Süheyl b. Amr'lâ yaptığı sulh antlaşmasıdır: Taraflar on yıl savaşmayacaklar, insanlar bu süre içinde güvende olacaklar, birbirlerine karışmayacaklardır; şöyle ki, hırsızlık yoktur, hiyanet yoktur. Torbanın ağzı kapatılmıştır. İsteyen Muhammed’in tarafına geçebilir, isteyen de Kureyş’in tarafına geçebilir. Kim velisinin izni olmadan Mühammed’in tarafına geçerse, geri iade edilir. Muhammed’in ashabından da kim Kureyş’e gelirse, geri reddedilmez. Muhammed bu yıl umre yapmadan ashabıyla geri dönecektir. Ertesi sene ashabıyla gelecek, Mekke’de üç gün kalacaktır. Yolcu sİlâhından başka sİlâh taşımayacaklardır. Kılıçlar da kınından çıkarılmayacaktır". Bunun üzerine Huzaa kabilesi sıçradı: Biz Muhammed’in tarafına geçiyoruz, dediler. Bekir oğulları da sıçradı: Biz de Kureyş tarafını tutuyoruz, dediler. Sonra Kureyş, Huzaalılara karşı Bekir oğullarına yardım edip bir gece Huzaalılara baskın yaptılar; yirmi adamlarını öldürdüler. Sonra Kureyş, yaptığına pişman oldu; bunun Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem ile yaptıkları antlaşmayı bozmak olduğunu anladılar. Huzaa’dan bir grup çıkıp Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e başlarına geleni haber verdiler. O da onlarla çıktı ve Mekke’nin fethi ile sonuçlandı. Ebû Ubeyde: Metinde geçen islal kelimesi, hırsızlık, iğlal de hiyanet manasınadır, demiştir. Torbanın ağzı kapalıdır sözü de bir misaldir; barışımız sağlam ve güvencelidir; ağzı kapalı torba gibi emniyetlidir, demektir. Bazı müfessirler de: "Ancak Mescid-i Haram yanında anlaştıklarınız hariçtir” kavlinin: "Müşrikleri nerede yakalarsanız öldürün” (Tevbe: 5) âyetiyle mensuh olduğunu iddia etmişlerdir. |
﴾ 7 ﴿