8

Hani (kardeşleri) demişlerdi: "Gerçekten Yûsuf ve kardeşi, babamıza bizden daha sevgilidir. Oysa biz, bir topluluğuz. Şüphesiz babamız apaçık bir yanlışlık içindedir".

"Hani demişlerdi": Yani Yûsuf’un kardeşleri.

"Yûsuf ve kardeşi": İbn Yamin (Bünyamin)i kastediyorlar. Ona İbn Yamin denilmesi, annesinin loğusalık halinde ölmesindendir. Yamin ağrı demektir. Bünyamin onun ana baba bir (öz) kardeşi idi, diğerleri ise baba değil, ana bir kardeşleri idiler.

Âyette geçen "usbe” kelimesi için

Zeccâc şöyle demiştir: Usbe lügatte işleri bir ve birbirlerinin yaptığını yapan ve haklı haksız birbirlerini kayıran topluluktur.

Müfessirlerin usbe’nin sayısı hakkında altı görüşleri vardır:

Birincisi: Sayısı ondan çoktur, bunu da Dahhâk, İbn Abbâs'tan rivayet etmiştir.

İkincisi: On ilâ kırk arasıdır. Yine bu da İbn Abbâs’tan rivayet edilmiş,

Katâde de böyle demiştir.

Üçüncüsü: Onlar altı veya yedi kişidir, bunu da Said b. Cübeyr, demiştir.

Dördüncüsü: On ilâ on beş arasıdır, bunu da Mücâhid, demiştir.

Beşincisi: Cemaattir, bunu da İbn Zeyd, İbn Kuteybe ve Zeccâc, demişlerdir.

Altıncısı: On’dur, bunu da Mukâtil, demiştir.

Ferrâ’ da: On ve daha fazlasıdır, demiştir.

"Şüphesiz babamız apaçık bir yanlışlık içindedir":

Bunda da üç görüş vardır:

Birincisi: Yanlış bir görüş içindedir, bunu İbn Zeyd, demiştir.

İkincisi: Şekavet içindedir, bunu da Mukâtil, demiştir, maksat dünya meşakkati, demektir.

Üçüncüsü: Bizi eşit sevmesi gerekirken doğru yoldan sapmıştır. Çünkü bizim ona faydamız daha çoktur.

Zeccâc şöyle demiştir: Eğer, dinde yanlışlık içindedir, deselerdi, kâfir olurlardı; ancak, iki küçük oğlunu bizden daha çok seviyor, oysa biz daha kalabalığız ve kendisi için daha faydalıyız, demek istemişlerdir.

8 ﴿