12

"Onu yarın bizimle (kıra) gönder de bol bol yesin ve oynasın. Şüphesiz biz onun için elbette muhafızlarız".

"Onu yarın bizimle beraber gönder": Kıra gönder. Mukâtil kelâmda takdim ve tehir vardır, demiştir, şöyle ki, onlar: Onu bizimle beraber gönder, dedikleri zaman babası; Onu götürmeniz beni üzer, dedi. Onlar da:

"Neden bize güvenmiyorsun?” dediler.

"Nerta’ ve nelab": İbn Kesir, İbn Âmir ve Ebû Amr, ikisinde de nunla ayın da sakin olarak "nerta’ ve nel’ab” okumuşlardır. Zeyd, Ya’kûb ’tan rivayetle sadece "nerta'"da onlara katılmıştır.

"Nerta"ın manasında ise üç görüş vardır:

Birincisi: Eğleniriz, demektir, bunu da Dahhâk, demiştir.

İkincisi: Koşarız, bunu da Katâde, demiştir.

Üçüncüsü: Yeriz, demektir. Reteatil ibilü denir ki, deve otladı, demektir. Erta'tüha ise: Onu otlamaya salıvermektir. Şair de şöyle demiştir:

Onunla karşılaştığım zaman bana dosttur,

Yalnız kaldığı zaman ise etimi otlar.

Yani: Gıybet eder. Bu İbn Enbari ile İbn Kuteybe’nin görüşüdür. Âsım, Hamze ve Kisâi de ikisinde de ye, aynın ve benin cezmi ile

"yerta’ ve yel’ab” okur, Yûsuf’u kastederler. Nâfi de yesiz olarak (sadece kesre ile) "nertai” okumuştur.

İbn Kuteybe de, mana şöyledir, demiştir: Birbirimize bekçilik ederiz, birbirimizi korur, muhafaza ederiz. Bu itibarla: Raakallah, denir ki: Allah seni muhafaza etsin, demektir. Bana İbn Kesir’den vasılda da vakıfta da ayından sonra ye ile "netraî” okuduğu rivayet edildi. Enes ile Ebû Recâ’ da merfu nun, meksur te ve sakin ayınla "nürtiu", nunla da "nel’ab” okumuşlardır.

Ebû Ubeyde de: Develerimizi otlatırız, demiştir.

"Nel’ab” kavline gelince,

İbn Abbâs: Eğleniriz, demiştir.

Eğer:

"Ya’kûb , oynama kelimesini neden reddetmedi?” denilirse.

Cevabı iki açıdan verilmiştir:

Birincisi: Onlar o zamanlar peygamber değillerdi, bunu Ebû Amr el - Alâ, demiştir.

İkincisi: Onlar mübah oyunu kastetmişlerdi, bunu da Maverdi, demiştir.

12 ﴿